Salah Birsel
Kaynak: Salâh Birsel (1976). Kuşları örtünmek (Günlük: 1972-1975), İstanbul: Ada Yayınları, s.201-202.
12 aralık
Kimi zaman kitaplarıma ad bulmakta çok darlık çekerim. Bulduğum adlardan hiç birini beğenmem.
Dört Köşeli Üçgen için de öyle oldu. Ona bir ara Kara Taş Üzerinde Kara Koyun diyecektim. Son anda caydım.
Edebiyat kahveleriyle ilgili anılarımı yayınlarken de çok bunaldım. Tam 47 ad buldum. Sonunda Kahveler Kitabı’nda karar kıldım. Peygamberler Kitabı da diyecektim. Çok karışıklık olur diye çekindim.
Kimi zaman da kitabımın adı önceden takılır aklıma. Sen Beni Sev için öyle olmuştur. Şiirin İlkeleri, Dünya İşleri, Hacivatın Karısı, Ases, Kikirikname için de aynı şeyi söyleyebilirim. (...)
15 aralık
Bir hafta çalışarak “Amerikalı Tolstoy”u temize çektim. 20 daktilo sayfası. Demek aşağı yukarı, günde üç sayfa. Bu, temize çekerken kimi düzeltmeler yapmam yüzündendir. Yoksa bir günde daktiloda 8-9 sayfa yazabiliyorum. Daha çoğunu değil. Yoruluyorum.
18 aralık
Sabahleyin beş buçukta uyandım.
Kafamın, dün yazmaya başladığım -hazırlığını bir aydır yapıyorum- denemeye kurulu olarak beni beklediğini gördüm. Hemen masamın başına geçerek, denememi havaya kaldıracak çeşniyi çiziştirdim.
Bir ara salondan çakmağımı almaya gittim. Dönerken onu pantolonumun sağ cebinde -solunda anahtarlar vardır- taşımayı çok sevdiğimi saptadım. Buna da, salondaki masadan sekiz adım ve iki ayak ötedeki odama -bu aralığı iki kez saydım- gelirken büyük hazlar aldığımı görerek vardım.
Saat yedide yeniden yattım.
7.20’de yeniden kalktım. Bu kez günlük yazmaya durdum. Ama bir şey yazamadım. Belleğim biraz önceki canlılığını yitirmişti. Kafamın içindeki bir sürahi mi dökülmüştü, ne?
Sekiz buçukta yeniden yattım.
On buçukta kalktım.
J’ye sabahki çalışmalarımı anlattım.
Orada da kaldım. Akşama değin bir daha odama ayak atmadım. Tek satır bile okumadım. J. Biraz soğuk almıştı. Onun için koşuştum durdum.