XVI. asır şairlerinden olan Emrî'nin asıl adı Emrullah'tır. Tezkirelerde çoğunlukla Emrullah Çelebi olarak geçen Emrî'nin Edirneli olduğu hususu bütün tezkire ve kaynaklarda ittifakla kaydedilmekle beraber doğum tarihi meçhuldür.
Emrî'nin elimizde bulunan eseri Divanı ve muammalarıdır. Muammalarının bazı Divan nüshalarında kısmen kayıtlı olmasıyla birlikte müstakil bir şekilde toplanmış olduğunu da belirtelim. Emrî'ye kaynaklarda iki eser daha atfedilir.
Emrî devrinde muammacılıkla şöhret kazanmıştır. Devrinde çok tutulan muammacılıkta onun kadar muvaffakiyet gösteren bir başka şair daha yoktur. Emrî'nin muammaları kısmen Divanı’nın bazı nüshalarında kayıtlıdır. Divan Edebiyatında ilk örneklerini XV. asır sonlarından itibaren gördüğümüz muammâ sanatının en büyük üstadının Emrî olduğu ileri sürülebilir.
Devrinde kaleme alınan şiir mecmualarında Sültanüş-Şuarâ, Emirü'ş-Şuarâ, Emlahu'ş-Şuarâ olarak adlandırılan ve şiirlerine geniş yer verilen Emrî, gerek muasırlarının gerekse sonraki devirlerde yetişen şahsiyetlerin takdirini kazanmış bir şairdir. Devrinde tertip edilen şiir mecmualarında onun şiirlerine geniş olarak yer verilmesi, devrin şairlerince takdir edilmesi, şiirlerine nazire yazılması onun kendi asrında ne kadar şöhret kazandığını açıkça gösterir.
Emrî'nin şiirleri umumiyetle beşerî aşkı konu almakta olup ilahî aşkı doğrudan konu alan tasavvufî şiir yazmamıştır.
Emri 1575’te Edirne'de vefat etmiştir.
Kaynak: Emri'nin Hayatı ve Edebi Kişiliği, Prof.Dr. M.A. Yekta SARAÇ.