Doğum tarihi: 29 Mart 1883, Çorlu
Ölüm tarihi ve yeri: 16 Mayıs 1952, Ankara
Doğrudan doğruya Millî Edebiyat hareketine katılmamış olsa da, hikâyelerinin dili ve konusu bakımından bu hareket içinde değerlendirilmesi gereken bir başka yazarımız Memduh Şevket Esendal (1883-1952)'dır. Onun sanat hayatında iki devre söz konusudur. Esendal, 1908-1920 yılları arasını kapsayan birinci devrede kaleme aldığı hikâyelerinde, kendisinden önceki Türk hikâyesinin hazırladığı edebî birikimlerden yola çıkar. Dış dünya ile psikolojik hâlin ifadesini esas aldığı bu dönemde, tenkitçi, tasvirci ve tahlilci olma yönleriyle belirginleşen bir sosyal gerçekçilik anlayışına sahiptir. Klâsik giriş, gelişme ve sonuç bölümlerine göre şekillenen bu devrenin hikâyeleri gücünü, dış dünyadan seçilmiş olaylardan ve tezatların çatışmasından alır. Esendal, bu dönemde Maupassant tarzı hikâyeler yazar.
Memduh Şevket, 1920'ye kadar olan dönemde kaleme aldığı 40-45 civarındaki hikâyesinde Bulgar zulmü (Veysel Çavuş, Bomba, Korku, Baba Halil), sosyal değerlerde yozlaşma (İhtiyar Çilingir, Gödeli Mehmet), köylünün durumu (Pazarcılık, Buğday Almaya Köye Gitmiştik, İane, Hasan Kahya Hastalandı), yöneticilerin zihniyeti ve halka bakışları (Hürriyet Gelirken, İnsanın Ben 'i) gibi konular üzerinde durur. Ele aldığı konularda çok açık tenkitçi bir tavır sergiler. Onun bu dönemdeki dil ve üslûbu, asıl mecrasını bulamamış bir sanatkârın arayışlarını düşündürecek niteliklere sahiptir. İlk eserlerinde Servet-i Fünûn diline yakın duran yazar, daha sonra Millî Edebiyat'ın getirdiği Yeni Lisan hareketinin dil anlayışını benimsemiştir. Yazar, 1921'den sonra Çehov tarzı hikâyeyi benimseyerek Türk hikâyesine yeni bir tarz kazandırır.
Roman : Ayaşlı ile Kiracıları(CHP roman ödülü), Miras, Vassaf Bey
Öykü : Bir Kucak Çiçek, Bizim Nesibe, Gödeli Mehmet, Güllüce Bağları Yolunda, Hava Parası, İhtiyar Çilingir, Kelepir, Mendil Altında, Otlakçı, Sahan Külbastısı, Veysel Çavuş, Gönül Kaçanı Kovalar
Hatıra: Tahran Anıları ve Düşsel Yazılar
Mektup: Kızıma Mektuplar
Memduh Şevket Esendal emekleriyle yaşayan küçük insanları konu edindiği hikâyeleriyle öne çıkar.