Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) dün (22 Şubat 2017) düzenlediği basın toplantısı ile çarpıcı bir gelişmenin haberini kamuoyuyla paylaştı. NASA, gezegenimize ev sahipliği yapan Güneş Sistemi dışında yer alan ve bir yıldızın yörüngesinde bulunan 7 yeni gezegen keşfedildiğini, bu 7 gezegenden 3'ünde yaşamı destekler koşulların bulunabileceğini duyurdu.
Bilim adamları, gezegenlerden üçünün su varlığını ve canlı yaşamını destekleyebilecek yapıda olduğunu ifade etti. Yaklaşık Jüpiter büyüklüğünde sönük bir yıldız olan TRAPPIST-1’in etrafında sıkı bir ağ oluşturan gezegenlerin karasal ve kayalık yapıda olduğu, canlı yaşamına olanak verip vermeyeceklerinin anlaşılması için atmosferlerinin daha detaylı incelenmesinin gerekeceği belirtildi.
Keşfi yapan Liege Üniversitesi Öğretim Üyesi Michael Gillon ve ekibi, yıldızın etki bölgesinde Dünya'ya benzeyen daha fazla gezegenin olabileceğini ileri sürdü.
Trappist-1 sistemine bakıldığında boyutunun Güneş Sistemi'nde yer alan Jüpiter'le aynı olduğu dikkat çekiyor. Dünya'nın boyutlarına göre de yeni sistemdeki gezegenlerin büyüklükleri ya yüzde 25 daha küçük ya da yüzde 10 daha büyük bir yapıda. Gökbilimciler şimdi gezegenlerin atmosfere sahip olup olmadıklarına odaklanmış durumda. Bilim adamları Hubble teleskopu aracılığıyla havada metan gazı ve su arayacak.
"Tüm bunlardan çıkarılacak sonuç şu ki dünya dışındaki yaşamları keşfetme yolunda tarihi bir adım attık." diyen araştırma ekibinden Cambridge Üniversitesi Öğretim Üyesi Amaury Triaud, "Samanyolu Galaksisi içinde Dünya büyüklüğünde çok sayıda başka gezegen olduğunu öğrenmek inanılmaz bir şey." dedi.
Diğer bir ekip üyesi Liege Üniversitesinden Emmanuel Jehin de "Galaksimizde 200 milyar yıldız var. Bunların her birinde 10 tane Dünya benzeri gezegen olsa artık gerisini siz hesap edin." diye konuştu. Gillon ve ekibi geçen baharda TRAPPIST-1 ve çevresinde üç gezegen keşfettiklerini bildirmişti. Şimdiyse sayı yediye çıktı. Ekip, sayının yakın zamanda daha da artabileceğini vurguluyor.
NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu'nun yerini almak üzere geliştirdiği ve sahip olduğu gelişmiş kızılötesi merceklerle yıldızların binlerce geçmişteki hallerini gözlemleyebilecek olan James Webb Uzay Teleskobu'nu 2018'de kullanıma sunmaya hazırlanıyor. 8.8 milyar dolara mal olan James Webb Teleskobu Hubble'ın yerini alacak ve sahip olduğu yeni teknoloji ile tabiri caizse evrenin uzak noktalarına daha detaylı bir şekilde bakmamıza yardım edecek.
Zira 1990'da Discovery uzay mekiği tarafından yörüngeye taşınan Hubble Uzay Teleskobu'na oranla 3 kat büyük merceklere sahip olan teleskop, Hubble'dan elde edilen verilerin de 100 kat fazlasını elde edecek.