Naima
Nef'i aslında Erzurum'a yakın Hasan kal'ası (Hasankale) dedikleri yerden olup İstanbul'a gelip katipler zümresine katıldı. Sultan Ahmet Han merhum zamanında şiir ile şöhret bulup hükümdarlar ve vezirler ve ileri gelenler methinde latif kasideler söyleyip tanınmıştı. Sultan Murad Han hazretlerine yakın olup methinde nice kasideler ve ok ve cirid attıklarında tarihler söyleyip hayli iltifat görmüştü. Lakin adı geçen hiciv (yergi) dalında çok kötü dilli olup asrında olan ileri gelenlerin şereflerine dokunmaya yüce bilgin ve ulu vezirlerin namuslarını yıkmaya cesaret edip zamanın şöhretlilerinin çoğunu hicvetmişti. Sultan Murad Han hazretleri kendi meclislerinde teklifsizce şakalara eğilim gösterip bazen Nef'i'yi getirtip kimi hicivlerini dinlerdi. Hatta bir gün 1039 (1649) yılında Beşiktaş'ta Padişah Sultan Ahmet köşkünde Nef'i'nin Silham-ı Kaza adlı hiciv mecmuasına bakarken havada gök gürültüsü ve şimşekler görünüp taht-ı humayun yakınına bir yıldırım düşünce mecmuayı parçalayıp o gibi saçma sözlere bakmaya tövbe edip utanarak Nef'i'yi olduğu mevkiden azledip hicve tövbe ettirmişlerdi. Sonra yine iltifata erişip Harac Muhasebeciliği vazifesine ve Padişahın yakınlığına ulaştı. Padişahın iltifatıyla gurur duyup bir sebeple vezir Bayram Paşa'ya gücenmiş olup uzun bir kaside ile o parlak vicdanlı veziri hicveyledi. Padişah Hazretleri kendi meclisinde:
- Nef'i, bir taze hicvin yok mudur? diye sual ile ağzını arayıp o da Bayram Paşa hicvini eline sundukta okuyup beğenir görünüp sonra Bayram Paşa'yı çağırıp hicvi gösterip katline izin verdiler.
Tarihçi böyle yazmıştır ama halk arasında meşhur olan Sultan Murad Hazretleri kendi meclisinde zorlayıp:
- Bayram Paşa'yı hicveyle! diye lüzumlu görüp Nef'i de hicv edince Bayram Paşa öğrendiğinde huzura gelip:
- Bu hicvden sonra halk arasında benim namus ve vakarım kalmadı. Padişahım o kötü insanın katline izin buyur! diye ısrarla yalvarmakla katline izin verdiler, diye anlatılan hikayenin aslı olmayıp tarihçinin sözleri doğruya yakındır. Çünkü vezirlerin hicvine rıza göstermek hükümdara yaraşır anlamda değildir.
Her ne yolla olursa olsun Bayram Paşa, katline izin alıp sarayına geldiğinde adam gönderip: Zavallı Nef'i'yi çağırıp bilmeden geldiğinde iyice azarladıktan sonra:
- Kaldırın! deyip saray odunluğunda hapsedildi ve orada boğup denize attılar.