Kaynak: Kafesoğlu 1973, Turan 2010.
Sultan Melikşah ile Nizâmülmülk’ün giderek gerginleşmekte olan münasebetleri, Sultan’ın Merv’e tayin ettiği şahnenin, vezirin Merv valisi olan oğlu tarafından yakalanıp hakarete uğraması üzerine kopma noktasına geldi. Kaynaklarda aralarında elçiler vasıtasıyla aşağıdaki haberleşmenin vuku bulduğu rivayet edilir:
Melikşah- “Sen saltanatta benim ortağım mısın? Eğer benim emrimde ise haddini bilmelisin. Sen hangi selahiyetle, fermanımız olmadan evlâtlarına ülkeler ve iktalar veriyor, arzu ettiğini yapıyorsun? İster misin ki önünden hokkanın, başından destârının alınmasını emredeyim?”
Nizamülmülk- “Sultan’a şöyle söyleyiniz! Senin nâil olduğun ikbâl benim fikir ve tedbirim sayesindedir. Babanın öldürüldüğü gün seni nasıl tuttuğumu, ayaklanmaları bastırdığımı, seni istemeyenleri nasıl tenkil ettiğimi hatırla! Ve unutma ki, benim divit ve destârımla senin tac ve tahtın birbirine bağlıdır. O tac ve devlet bu divitle birlikte ortadan kalkar”.
Elçiler gerginliğin daha fazla büyümemesi için Vezir’in sözlerini hafifleterek nakletmişlerse de, Sultanın bu heyete özel olarak koyduğu adamı doğrusunu olduğu gibi aktarmıştı.