Halk ve soylular arasındaki uçurumları, farklılıkları giderme çabaları, halkın bazı haklar sağlamıştı; bunların başında da 'yasa önünde eşitlik' hakkı geliyordu. Ancak o dönemde henüz yazılı yasalar yoktu ve topluma, daha önce de değindiğimiz gibi, soyluların öngörüp korudukları ve yorumlayıp uyguladıkları gelenekler egemendi. İ.Ö.462 yılından başlayarak bu konuda da (yasaların yazılı olarak topluma maledilmesi konusunda da), gene halk tribunlarının çabalarıyla, 10 yıl süren bir mücadele sonunda, ünlü "Roma hukuku"nun temelleri atıldı.
Yasaların yazılı hale gelmesi için, İ.Ö.451 yılında konsül yetkisinde 10 kişilik bir yazıcı komisyon kuruldu: decemviri consulari imperio legibus scribundis. Bu komisyonun bir yıllık çalışması ile 10 yasa saptandı, daha sonra iki yasanın da eklenmesiyle 12 levha yasaları ortaya çıktı. Yunan dünyasında Solon'un koyduğu yasalarla benzerliği olan, ama tümüyle Romalı karakteri taşıyan bu yasalar, herkesin görebilmesi ve okuyabilmesi için Forum'a asıldı. Bu yasalar hukuksal bölümlemeleri, yani 'ceza hukuku', 'medeni hukuk' gibi ayırımları olmasa da, ve halka büyük bir eşitlik getirmese de, en azından halkın devlete ve devlet memurlarına karşı korunması sağlanmıştı. Bu yasalar iki açıdan büyük önem taşırlar:
1) Tarihsel önemi: ilk yazılı yasalar olmaları ve Roma hukukunun temelinde (hep) yer almaları;
2) Edebî önemi: dilinin çok net ve berrak oluşu, Romalının pratik niteliğini vurgulaması. Öyle ki Cicero devrinde bile okullarda okutuluyordu.
12 Levha yasaları ile bazı eşitlikler kurulmuştu, ama iki sınıf arasındaki evlenme yasağının kalkması için Roma toplumunun daha 5 yıl beklemesi gerekecekti (Cornelius). Yazıcı komisyonu oluşturan Decemvir'ler arasında konsül Appius Claudius Caecus'un da bulunduğunu biliyoruz. 1 yıllık çalışma sırasında zaman zaman aralarından seçtikleri temsilciler, Yunanistan'a gidip oradaki yasaları, gelenekleri, görenekleri incelemiş, hatta yardımcı olmaları için oralardan uzmanlar getirmişlerdir. Ayrıca, yasaların herkesin okuyabileceği şekilde Forum'a asılması, o devirde çoğunluğun okuma yazma bildiğini göstermektedir. 12 levha yasaları İ.Ö. IV. yüzyılda kaybolmuştur; ancak yazarların yaptığı alıntılar ve sözlü aktarım sayesinde bilgiler sonraki kuşaklara aktarılmış, okullarda ders gibi okutulmuş ve sonraki geliştirilmiş yasalara temel olmuşlardır.
12 levha yasalarından örnekler:
- Suçlanan bir kişi bahane arayıp kaçmaya kalkarsa, suçlayıcının onu tutuklamaya hakkı vardır.
- Bir borcun ya da yasal vadesi dolmuş bir rehinin 30 gün içinde ödenmesi zorunludur. 30 gün geçer geçmez borçlu tutuklansın ve mahkeme edilsin.
- Borçlu bir kişi kendi geliriyle yaşayacak durumda değilse, alacaklısı ona her gün 1 kilo ekmek vermekle yükümlü olsun.
- Bir kişi vasiyet yapmadan ve mirasçısı olmadan ölürse, varlığı en yakın akrabasına geçsin; o da yoksa miras ev halkının hakkı olsun.
- Biri bir başkasının herhangi bir uzvunu kırarsa ve aralarında bir anlaşmaya varamazlarsa 'kesme' cezası uygulansın.
- Biri gece hırsızlık yaparken yakalanır ve soyulan kişi de onu öldürürse, bu öldürme yasal sayılsın.
- Müşterisinin iyi niyet ve güvenini kötüye kullanan kişi (alacaklı, avukat vs.) öldürülsün.
- Ölüler kent içinde yakılmasın ve gömülmesin.
- Ölü gömülürken yanına altından bir şey koyulmasın; ama ölünün dişi altınla tutturulmuş, ve onunla gömülmüş ya da yakılmışsa, suç sayılmasın.