1948 yılı gelişmeleri içinde en mühim hadise Berlin Buhranı dediğimiz ve Sovyetlerin Batılıları Berlin’den çıkarmak için giriştikleri teşebbüs neticesinde ortaya çıkan buhrandır.
II. Dünya Savaşından sonra, Almanya’nın tümünde yapıldığı gibi, Berlin şehri de dört işgal bölgesine ayrılmıştı. Fakat ne var ki, Berlin şehri Almanya’nın Sovyet işgal bölgesi içinde bulunuyordu. Batılıların Berlin'deki işgal bölgeleri ile Almanya’daki işgal bölgeleri arasındaki ulaşım, Sovyet işgal bölgesinden geçerek yapılmakta idi. Batılıların Sovyet işgal bölgesindeki Berlin'de bulunmaları Batılılara bir çok yararlar sağladığı kadar, Sovyetlerinde canını sıkmakta idi. Bu durum Sovyetlerin kendi işgal bölgeleri içindeki hareket serbestisini kısıtlamakta idi.
Sovyetler nihayet Batılıları Batı Berlin’den atmaya karar verdiler ve Batı Almanya ile Batı Berlin arasındaki her türlü ulaşıma önce kısıtlamalar koydular ve 1848 Mart ayından itibaren de bütün ulaşımı kestiler. Ayrıca Berlin’in elektrik santraline el koyarak Batı Berlin’in elektriğini dahi kestiler. Batı Berlin’de 2 milyon kadar insan yaşamaktaydı ve bunların beslenmesi gerekiyordu. Bu durum Sovyetlerle müttefikler arasında büyük bir gerginlik doğurdu. Amerika gücünü ortaya koyarak, kurduğu bir “hava köprüsü” ile her gün Batı Berlin’e günde 3-4 bin ton yiyecek ve yakacak taşımaya başladı. Amerika havalarda üstün olduğu için Sovyetler karşı çıkmaya cesaret edemedi. Amerika ve Batılılar Batı Berlin’den çıkmamaya kararlı idi.