Hz. Ömer, ölüm döşeğinde, Ashab’dan altı kişilik bir şûra atamış ve bunları aralarından birini halife seçmek üzere görevlendirmiştir. Şûra, Hz. Osman’ı 644 yılında halife olarak belirlemiştir.
Hz. Osman devrinin ilk yıllarında fetih hareketlerine devam edilmiştir. Taberistan alınmış ve Türkistan’a ilk akınlar başlamıştır. Şam valisi Muaviye, Anadolu’nun bazı bölgeleri ile Kıbrıs ve Rodos’u fethetmiş ve Kıbrıs yıllık vergiye bağlanmıştır. Ayrıca, Afrika’nın kuzey kısımları ele geçirilmiştir. Bu dönemde Kur’an’ın değişik biçimde okunmasından ortaya çıkan ihtilafın çözülmesi için Hz. Ebûbekir devrinde mushaf haline getirilen nüshadan istinsah (kopya) yapılmıştır.
Hz. Ebûbekir ve Hz. Ömer döneminde Emevîlere rağbet edilmemiş, Hz. Osman ise halifeliği süresince kendi akrabalarına yakınlık göstermiş başta Muaviye olmak üzere Emevî soyundan olan valiler büyük arazi sahibi olmuşlardı. Bütün bunlar, halkı devlet idaresinden soğutmuş ve her tarafta genel bir hoşnutsuzluk yaratmıştı. 656 yılında memnuniyetsizliklerini ifade etmek için Mısır’dan Medine’ye gelmiş olan bir grup, halifenin evini basarak onu ağır şekilde yaraladılar. Bu olayın ardından Hz. Osman hayatını kaybetti. Hz. Osman’ın öldürülmesi, İslâm tarihinde bir dönüm noktası olup İslâm’da birliğin ifadesi olan halifelik kurumunun dinî itibarı zedelenmiştir.