Hürriyet Haber 18 Mart 2016 Kaynak: Ataturkinkilaplari.com
Hürriyet Haber
18 Mart 2016
Kaynak: Ataturkinkilaplari.com
Çanakkale Deniz Zaferi’nin 101. Yılı tüm yurtta yapılan etkinliklerle kutlanıyor. 18 Mart1915'te Müttefik donanması, Çanakkale Boğazı'nı geçmek için saldırdı. Bu sırada Seyit Onbaşı, Rumeli Mecidiye Tabyası'nda görevliydi. Çanakkale kahramanlarından Seyit Onbaşı, mekanizması bozulan bir topun mermisini sırtına alarak namluya sürmüş, ateşleyip İngiliz zırhlısını vurarak savaşın seyrini değiştirmişti. Peki Seyit Onbaşı olarak tanınan Seyit Ali Çabuk kimdir, kilolarca ağırlıktaki mermiyi nasıl kaldırdı, Mustafa Kemal Atatürk ile görüşmesinde neler konuştu?
Çanakkale'de 18 Mart 1915 günü dünya savaş tarihinde bir eşine rastlanmayan olayın kahramanı Seyit 1909 da askere alınır.
Eğitim o cephe bu cephe askerliğin 6.yılında 1915’te görev yeri Çanakkale Rumeli Mecidiye Bataryasıdır. Çanakkale Savaşlarının ilk adımı olan 18 Mart 1915 İtilaf Devletleri Donanma Zırhları bizim en güçlü bataryalarımızdan Hamidiye Dardonos Baykuş Rumeli Mecidiye Bataryası’ndan atılan 28’lik bir mermi düşman sancak gemisi Queen Elizabeth e isabet eder. Zırhlı bir müddet sonra bütün namluları Rumeli Mecidiye Bataryamıza yöneltir ve bataryamız susar.
'KOMUTANIM BENİ KURTARIN'
Tek hayatta kalan batarya komutanı Yüzbaşı Hilmi Bey kahraman evlatlarını kaybetmenin hüznü içindedir. O anda bir ses Komutanım beni kurtarın! O sese doğru giden komutan toprağı eşeler ve ilk kurtulan er Niğdeli Ali’dir. Komutan ve Ali şehit ve yaralıları toplarken toprak üzerinde dikili duran bir ayağa rastlarlar ve hemen toprağı kazıp çıkarırlar toprak altında oksijensizlikten baygın olan Seyit’tir. Komutan ve Yüzbaşı Hilmi Bey Niğdeli Ali’ye Evladım bu kurtarma işleri ikimizle olmayacak sen Seyit in yanından ayrılma Boğaz Komutanlığı’ndan yardım gelene kadar ben yakın birliklerden yardım almaya gidiyorum.
MERMİYİ KALDIRACAK VİNÇ BOZUKTUR
Bir müddet sonra kendine gelen şoku atlatan Koca Seyit Ali ne oldu anlatsana arkadaşlarım komutanım toplarımız nerde? Diye sorarken gözü ayakta kalan tek topa takılır yattığı yerden oturarak doğrulduğunda etrafı süzer bakar ki arkadaşlarının vücutları etrafa dağılmış bu manzara karşısında bir yanar dağın lavları gibi püsküren Koca Seyit ayakta topa doğru koşar Niğdeli Ali şaşkındır Seyit bakar ki top sağlam yalnız mermiyi kaldıracak mataforası (Vinci) bozuktur.
OCEAN ZIRHLISI BATIYOR
İşte o anda vatan millet sevgisi bayrak sancak sevgisi ve inancın çelikleştirdiği yerde duran 275 kg’lık mermiyi Niğdeli Ali yardımıyla kucaklayarak iki metre yükseklikte bulunan topun merdivenlerinden çıkarır. Mermiyi namluya sürer ve infilak ettirir. Niğdeli Ali bu merminin hedefe isabet görebilmek için gözetleme yerine gitmiştir. Gördüğü manzara düşmanın Ocean zırhlısına tam isabet kaydedilmiştir. Bu zırhlı o günkü 18 Mart Deniz Savaşın’da batırılan üç zırhlıdan biridir. Bu olay bütün savaş sahalarında yankılar uyandırmış ve sevinç yaratmıştır.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK İLE NE KONUŞTULAR?
O günlerde Çanakkale Eceabet ilçesi Bigali Köyünde karargâhında bulunan 19. tümen komutanı Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Onbaşı Seyit’i karargâha getirir. O mucizeinsanı tanımak ister Mustafa Kemal bir kahve Seyit onbaşıya bir kahvede kendine yaptırır ve konuşmalar başlar.
Mustafa Kemal: Evladım tek başına nasıl kaldırdın 275 kg mermiyi?
Seyit: İşte Allah’ın izniyle oldu komutanım o anda bir çam kütüğü gibi geliverdi.
Mustafa Kemal: Öğrendiğimde göre fakir bir aile çocuğu olduğun halde verilen ikramiyeleri kabul etmemişsin yalnız bana yatın ilave verin demişsin ve onu da ertesi gün Komutanına ben arkadaşlarımın hakkını yiyemem bunu da geri alır mısınız? Demişsin.
Seyit: Komutanım sizin ikram ettiğiniz şu kahve benim için en büyük armağandır.
Mustafa Kemal: O Mermiyi kaldırdığın gibi beni de kaldırabilir misin?
Seyit: Hayır Komutanım.
Mustafa Kemal: Niye ben o mermiden ağır mıyım Seyit?
Seyit: Komutanım merminin ağırlığı başka sizin ağırlığınız bambaşka Sizi ben değil dünya bile kaldıramaz.
Seyit Ali Çabuk veya Seyit Ali Onbaşı, (d. Eylül 1889 - ö. 1939) I. Dünya Savaşı'nda Çanakkale Cephesi'nde çarpışan Türk asker.
1889 yılının Eylül ayında Balıkesir'in Havran İlçesi Çamlık (Manastır) köyünde dünyaya geldi. Babası Abdurrahman, annesi Emine idi.
1909 yılında Osmanlı Ordusu'na katıldı. Balkan Savaşı'nda çarpıştı. I. Dünya Savaşı'nın başlaması ile Çanakkale Cephesi'nde topçu eri olarak göreve başladı. 18 Mart 1915'te Müttefik donanması Çanakkale Boğazı'nı geçmek için saldırıya geçti. Bu sırada Seyit Onbaşı Rumeli Mecidiye Tabyası'nda görevliydi. Türk topçusunun yoğun karşı ateşi ve daha önceden Nusret mayın gemisinin döktüğü mayınlar, bu saldırıyı püskürttü. Yapılan atışlar sebebiyle tabyada bulunan topun mermi kaldıran vinci parçalandı. Bunun üzerine Seyit Ali 215 kilogram ağırlığındaki top mermilerini sırtlayarak top kundağına yerleştirdi. Seyit Ali, ilk iki atışta Ocean'a hafif bazı hasarlar verdiyse de, üçüncü atışında İngiliz zırhlısı Ocean'a ağır yara verdi. Atılan mermi geminin su kesiminin biraz altına isabet ederek geminin anında yan yatmasına neden oldu, daha sonra Nusret mayın gemisi'nin döktüğü mayınlardan birine çarptı. Ocean' da bu yaradan kısa bir süre sonra alabora olarak battı. Bu yüzden komutan ona onbaşılık ünvanını verdi. Çanakkale savaşından bir gün sonra Seyit Ali Onbaşı'dan top mermisi sırtında fotoğrafı çekilmesi istendi. Seyit Ali Onbaşı ne kadar zorlansa da top mermisini kaldıramadı. Sonra Seyit Ali Onbaşı 'Yine savaş çıksın, yine kaldırırım' dedi. Bundan sonra ancak fotoğrafı tahta bir mermiyle çekilebildi.
Savaşın sona ermesi ile 1918'de köyüne dönen Seyit Ali, ormancılık ve kömürcülük işlerine devam etti. 1934 yılında çıkartılan Soyadı Kanunu ile Çabuk soyadını aldı. Seyit onbaşı 1939 yılında verem hastalığı yüzünden hayatını kaybetti.