Üyelik İşlemleri
Hoşgeldin
edebiyat dostu
Menü
Menü
Ana Sayfa
Eserinizi Ekleyin
Yeni Eklenenler
Yazarlar
İletişim
Hakkımızda
Menü
Kategoriler
Hikaye
Şiir
Makale
Deneme
Yazı Türleri >>
Köşe Yazısı
Biyografi
Destan
Efsane
Eleştiri
Fıkra
Gezi
Günlük
Hatıra
İnceleme
Masal
Mektup
Röportaj
Sohbet
Söylev
Tiyatro
Edebi Örnekler
Kısa Kısa
Belgeler
Tarih
Psikoloji
Sosyoloji
Felsefe
Arkeoloji
Sinema
Fotoğraf
Bilim
Teknoloji
Hayvanlar Alemi
Uzay
Müzeler
Mimari Anıtlar
Ders Özeti
Etkinlikler
>>
Nasa'nın Kamerasından Dünya
Haberler
Yürüyüşler (Söz Oyunları)
İbrahim Alaettin Gövsa
Emir, 1986, 206-207.
"Yürüyüşlerin anlam ve mahiyetini hiç tahlil ettiniz mi? Eğer sokakta tramvayda yahut önünden kalabalığın aktığı pencerede zihniniz bir yere takılı değilse zamanınızı eğlenceli ve faydalı geçirmek için bunu tavsiye ederim. Yürüyüşleri gözlerinizle dinlemeye alıştınız. Çünkü her yürüyüş öyle bir dildir ki, mahiyetleri sözden daha açık ifşa eder.
Bu dil ancak gözlerle işitiliyor. Fakat kulakla duyulan sözlerden daha samimi oluyor. Yürüyüş adeta bünyenin dili, kişiliğin iradesiz ifadesidir.
Hiç tanımadığınız birinin yürüyüşünü şöyle birkaç dakika hatta birkaç saniye izleyiniz. Onunla birkaç saat konuşmuş olsanız bu kadar tanımayacaktınız. Yürüyüşlerin çeşitli belirtilerine kısaca göz gezdirelim:
Başı havada, burnu yukarıda yürüyüş, ya azametin ya ahmaklığın ifadesidir ki ikisi bir yola çıkar. Çokça kazanmaya başlayanlarda, yeni bir mevkie geçenlerde, kendilerine kıymet veya şöhret yakıştıranlarda bu duruma rastlanır. Göğüs çıkık, burun delikleri açık olduğu oranda gurur fazladır.
Yürürken ellerinin durumuna bakınız! Onların baston eldiven tutuşu, ceplere konuşu, arkada bağlanışı ya da yürüyüşlerdeki anlamı çeşitlendiriyor. Kimseye önem vermez gibidirler, herkesi kendilerine önem verdiğine inandıkları için gözleri yine çevrededir. Baş omuzların içinde, gözler yerde yürüyüş ya parasızlık gibi bir düşünceye yahut kabahate (delalet edebilir. Eğer kollarını sallıyorsa kabahati değil, düşüncesi vardır. Kollar vücuda yapışık, kendini hissettirmeden gölge gibi ayrılmak istiyorsa ondan korkunuz!
Sık adım daima meşgaleye delalet etmez. Tez canlı ve sinirli olanlar bir türlü adımlarını seyrek atamazlar. Hantal yürüyüş de her zaman işsizliklerin harcı değildir.
Ruhu hantal olanlar ne kadar sıkıya gelseler, bir türlü çabuk ve çevik yürüyemiyorlar.
Başın iki tarafa sallanması yürüyüş sahibinin ya salaklığını yahut kalenderliğini ifade edebilir ki, bunu öteki jestleriyle ayırmak mümkündür.
Yürürken başını daima vücudundan ileriye doğru uzatan şu adam meraklı olmak ihtimalindedir. Onun tamamiyle tersini yapanlar, yani yürüyüşlerinde başları vücutlarından geride duranlar da vardır. Onlar için ihtiyatlı ve temkinli diye bir hüküm vermenizde hata bulunmaz.
Hovardalık etmek mizacında olanların bir yana gidişleri vardır ki, bunun anlamını meşhur darbımesel pek güzel söylüyor. "Yengece sormuşlar, niçin yan gidersin, serde kabadayılık var" demiş! Fakat her yana gidişin kabadayılık ve külhanilik meyline delalet edeceğini zannetmemeli. Çünkü iş adamlarının hatta fikir adamlarının çoğu yan giderler. Fakat bu gidişte ve başın bir tarafa doğru bükülüşünde hiçbir dava manzarası sezilmez.
Latif cinsi yürüyüşü daha ifadelidir. Kimi serçeler ve keklikler gibi adımlarını adeta açmadan, sıçrar ve seker gibi yürürler. Genç kızların çoğu böyledir. Küçük yapılı tıknaz kadınlar arasında güvercin yürüyüşlüler vardır. Onlar ekseriyle ağır başlı ve kendi halinde olanlardır. Bazısı bir şelale gibi dalgalana dalgalana, kimi de sıkı vücudunun bütün hatları ile kıvrıla kıvrıla yürür. Dalga ve yılan yürüyüşler arasında şüphe yok ki, dikkati çekmek kasdi fazladır.
Öyle kadın vardır ki, yürüyüşünü şairin dediği gibi ayaklanmış bir kıyamet halindedir. Mutlaka etrafın emniyetini, rahatını bozar. Omuzlarında fıkırdayan kahkahalar ve kalçalarında kaynayan ihtiraslarla gözleri ve gönülleri eteklerinde sürükleyen yürüyüşleri için vaktiyle şairler neler söylemediler.
Enderunlu Vasıf:
O gül-endam bir al şale bürünsün, yürüsün,
Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün
şarkısını elbette böyle bir yürüyüş için terennüm etmişti.
Abdülhak Hamit'e:
Hubub eder gibi reftarınız ne halettir
Aceb nesim-i seherden mi ârefidesiniz?
beyitini ilham eden rüzgar yürüyüşlüler de vardır.
Tecrübeli bir göz, meşhur halk sözünde olduğu gibi "kadının ne mal olduğunu" adım atışından tanır.
Yürüyüşler, yalnız insanların ayrı ayrı mahiyetlerini anlatmakla kalmaz. Bir memleketin umumi hayatı hakkında da az çok fikir verebilir. Yirmi beş, otuz sene önceki sokak yürüyüşlerimizle bugünkü gidişlerimizi karşılaştırınız. Şimdi tesbihi arkasından galoşlarını gıcırdata gıcırdata aheste gidenler ve sekiz, on adım yürümeden tamamlayanlar ne kadar azaldı.
Atlı tramvaylar kalkalı, hele otomobiller çoğalalı, sürat eski alışkanlıkları da arkasından sürüklemiştir. Bununla beraber, belediyenin kalabalık yerlerde yaya gidenlere yürüyüş ihtarları asmasından da anlaşılır ki, henüz yürüyüşlerimiz Avrupa merkezlerinin manzarasını alamamıştır. Hele kenar mahallelerde ve ücra semtlerde nanemolla salapati yürüyüşlere daha sık tesadüf edilir.
Yürüyüşlerin ne kadar zengin ifadesi bulunduğunu yürümek kelimesinin çeşitli anlamlarından anlayabiliriz. Yürümek yalnız ayaklarının hareketleriyle yol almak anlamına gelmiyor. Mecazi delaletleri daha boldur. Terakkiyi bununla anlatırız. İşler yürüyor deriz. Japonlar yürüdü deyince hücum ve istila fikri kastedilmiş olmuyor mu? Aleyhine yürümek, üstüne yürümek, alıp yürümek, uluorta yürümek...tabirleri üzerinde biraz düşününüz!
Nihayet bir yürümek vardır ki, bütün yürüyüşlerin durduğunu anlatır. Çünkü ölümü de bununla ifade ederiz.
Frenklerce yürümenin razı olmak, kabul etmek anlamı son zamanlarda Türkçeye sirayet etmiş gibi görünüyor. Onların bir kadın hakkında "Elle marche" dedikleri zaman, murat ettikleri anlamı artık biz de "Yürür!" kelimesiyle ifadeye başladık. Yürüyüşlerin tahlili meselesinde eğer bu yazı, sizi biraz yola koyabildiyse artık kendi başınıza yürüyebilirsiniz. Yolunuz açık olsun!"
Eklenme Tarihi:
2 Mayıs 2013
Yorumlar
Yorum yapabilmeniz için üye girişi yapmalısınız...
Yazarın sitemizdeki eserleri
Yürüyüşler (Söz Oyunları)
-
İbrahim Alaettin Gövsa
(
Sohbet
)
© Metinlerin telif hakları yazarlara ya da yasal temsilcilerine aittir.