Süleyman Nazif
“Müteverrim gibi bu yerde bahar”, “Eriyor pür-melâl”, “bî-hande”, “Hüzn-i vahşetle ağlayan dağlar”, “Müncemid bir figâna benzemede”, “Hüzn-i vahşetle ağlayan her gün”, “Ömrümüzdür tebâh olup gidiyor.” gibi söz gruplarının ortak özelliği, doğal varlık ve görünüşlere insan hâli verilmesi, onlarda insana özgü hâl ve davranışların ifade edilmesidir. Edebiyat-ı Cedide’den önce yazılmış şiirlerde, bazı tesadüfler dışında bu tarzda ifadelere rastlamamaktayız. Bu şiir, doğal varlık ve görünüşlerde insana özgü ruhî özellikleri görmeye, düşünmeye imkân veren bir zevk ve anlayışın ürünüdür. Sözü edilen zevk ve anlayış da şiirin yazılmasına izin veren zihniyettir.