Fuzuli
Salınan servi endamın içindir ah edişim; kan ağlayışım ise gülen dudağının hasretinden...
Başımın dönmesi, misk kokulu kaküllerinden; düşkünlüğüm ise, dağınık saçlarını hatırlamaktan...
Baygın bakışlarını düşünmekten melankolilerde bedenim inci sözler saçan (arasından inci dişlerinin parıltısı saçılan) dudağındır ciğerimi kanla dolduran...
Yaktım tenimi kavuşma gününde mum gibi, amma... Bil ki bu hazırlık ayrılığının kara günleri içindir.
Aşk derdinin yağmasından gönlümü ve canımı kurtarmaya çalışmam asla; amacım çapkın gözünün dikkatini çekebilmek içindir.
Ey gönlüm! Ver canını sevgilin bir süzgün bakışına; bunun içindir çünkü seni bunca zaman canla başla beslediğim...
Ey Fuzuli! Nasihatçi cehennemin özelliklerini sayıp döktün bize. Anladım ki anlattıkları hep senin hüzün evine dair şeylermiş, senin ayrılık acılarını çektiğim hüzün yurduymuş meğer cehennem!..