Kaynak: Oktay, Ayla. (2006). Okulöncesi Eğitim Neden Gereklidir? Nasıl Yapılmalıdır? Çoluk Çocuk, s.65, 31-32.
Sıfır-altı yaşlar çocuğun gelişim hızı ve öğrenme kapasitesinin en yüksek olduğu kritik yıllardır. Çocuğun kendini tanıması ve kendi yeterliliklerinin ve geliştirilmesi gereken yönlerinin farkına varması büyük ölçüde bu dönemde gerçekleşir. Bu dönem aynı zamanda diğer insanlar ve toplumsal kurallarla ilk karşılaşmanın gerçekleştiği sosyalleşme dönemidir. Çocukluk yıllarında kazanılan davranışların büyük bir kısmının yetişkinlikte bireyin kişilik yapısını, tavır, alışkanlık, inanç ve değer yargılarını biçimlendirdiği gözlenmiştir.
Okulöncesi eğitim; çağdaş ve ekonomik toplumun gerektirdiği duygu ve düşüncelerini özgürce ifade edebilen, araştırmacı, meraklı, girişimci, karşılaştığı problemlere çözümler ve alternatifler üretebilen, kendi kendine karar verebilen, kendi haklarına ve başkalarının haklarına saygılı, sahip olduğu potansiyeli en üst düzeyde kullanabilen, yeteneklerini en iyi şekilde kullanabilen, kendi kendini denetleyebilen bireyler yetiştirebilmeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle evde verilen eğitimin desteklenmesi için kurumsal eğitim de gerekmektedir.
Okulöncesi eğitim kurumları, çocuğun çok yönlü gelişimini hedefleyen programlara sahip eğitim kurumlarıdır. Bu kurumlar, aynı zamanda çocuğun bir sonraki eğitim-öğretim kademesine hazır oluşuna da yardım eder. Yapılan araştırmalar; okulöncesi eğitim almış olan çocukların ilköğretime daha kolay adapte olduklarını ve okulöncesi eğitim almamış olan çocuklara göre daha başarılı olduklarını göstermektedir.
İyi bir okulöncesi eğitim için dikkat edilmesi gereken birçok nokta vardır. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibi özetlenebilir:
• Eğitime çocuğun ve ailenin etkin katılımını sağlamak
• Çocuğa verilen eğitimin onun gereksinimlerine uygun olmasına özen göstermek
• Demokratik eğitim anlayışının var olduğu bir eğitim ortamı sunmak
• Çocukların Türkçeyi doğru ve güzel konuşmalarına gereken önemi vermek
• Eğitimde çocuğun bildiklerinden başlamak ve çocukları n deneyerek öğrenmesine olanak sağlamak
• Oyunu, çocuklar için en uygun öğrenme yöntemi olarak kabul etmek
• Eğitimde çocuğun, kendine saygı ve güven duyması için gerekli olan uygun öğretmen tutumunu sergilemek
• Çocuğa öz denetim kazandırmayı hedeflemek
• Grup kurallarını hep birlikte oluşturmak
• Sevgi, saygı, işbirliği, sorumluluk, hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma davranışlarını özendirmek
• Çocuğun çevresindeki çocuk ve yetişkinlerle olumlu ilişkiler kurmasını teşvik etmek
• Uygulanan programlarda çocukların ihtiyaçlarına göre esneklik yaratmak
• Program hazırlarken çocukların ilgi ve gereksinimlerinin yanı sıra okulun, ailelerin içinde bulunulan çevrenin özellikleri dikkate almaktır.
Okulöncesi eğitim;
• çağdaş ve ekonomik toplumun gerektirdiği duygu ve düşüncelerini özgürce ifade edebilen
• araştırmacı, meraklı, girişimci
• karşılaştığı problemlere, çözümler ve alternatifler üretebilen
• kendi kendine karar verebilen
• kendi haklarına ve başkalarının haklarına saygılı
• sahip olduğu potansiyeli maksimum düzeyde kullanabilen
• yeteneklerini en iyi şekilde kullanabilen
• kendi kendini denetleyebilen bireyler yetiştirebilmelidir.
Çocuklarda bu özelliklerin geliştirilmesi için, okulöncesinde temel değerlerin kazandırılması gereklidir.
Okulöncesi Eğitimde Temel Değerler
21. yüzyılda eğitimin içeriği giderek hayatla daha ilişkili olmaya başlamakta ve çok bilen insan yerine, bilgiye kolayca erişebilmenin yollarını iyi bilen, bilgiyi yaşamı kolaylaştırmakta bir araç olarak kullanabilen insan yetiştirme ön plana çıkmaktadır. Gibson, 21. yüzyılda insanoğlunu bekleyen değişiklikleri; “Son 30 yıldaki deneyimlerden çıkarılan ders, hiç kimsenin geleceğe otomatik pilota bağlanmış gibi, programlanmış bir şekilde gidemeyeceğini göstermektedir.” şeklinde ifade etmiştir.
Gelecek bugünün doğrusal bir uzantısı olmayacaksa, yarını görebilmek ve daha iyi bir yaşam planlayabilmek için, bu değişim sürecinde ortaya çıkan değerleri iyi anlamak ve gelecek için alınacak önlemleri bu değerler çerçevesinde gözden geçirmek gerekmektedir.
Eğitimin diğer alanlarında olduğu gibi kişilik temellerinin atıldığı okulöncesi dönemde bu değerleri merkeze alarak eğitimi gerçekleştirmek, çağa uyum sağlayan insan tipinin yetiştirilmesinde yararlı olacaktır. Değerlerin temel alındığı eğitim programları, çocukların gelecek yıllardaki başarılarına da olumlu katkılarda bulunacaktır. Değerlerin bir kısmı aşağıdaki gibi özetlenebilir:
• Güven: Bir şey yapabilme yeterliliğini hissetme
• Motivasyon: Yapmayı isteme
• Çaba: Çok çalışmaya gönüllü olma
• Sorumluluk: Gerekli olanı yapma
• İnisiyatif: Kendi kendine karar verip harekete geçme
• Sebat: Başladığı işi tamamlama
• Şefkat: Başkalarına ilgi gösterme
• Grupla çalışma: Başkaları ile işbirliği yapabilme
• Sağduyu: Doğru kararlar verebilme
• Problem çözme: Bildiklerimizi ve yapabileceklerimizi zor durumlarda kullanabilme ve harekete geçirebilme
Tüm bu değerlerin belli bir program dahilinde verilmesinin çocukların gelecekteki yaşam başarılarını doğrudan etkileyeceği de düşünülmektedir.
Yaşam Başarısı ve Okulöncesi Dönem
Okulöncesi dönem çocuğun ileriki yıllardaki başarılarını ve eğilimlerini de etkiler. Çocuğun ev ve okul ortamında karşılaştığı fırsatlar, onun gelecekteki ilgilerinin de temelini oluşturur. Bu fırsatların zenginliği çocuğun kendini tanıma olasılıklarını da arttırarak, gelişmiş ve geliştirilmeye açık yönleri ve özellikleri hakkında hem kendisi hem de aile ve eğitimcilere ipuçları verir.
Bu dönemde yapılacak olan:
• Çocukları tanıma
• Çocuklarda meslek bilinci oluşturma
• Çocukları izleme
• Çocukların gelişim dosyasının oluşturulması (tüm gelişim alanlarının yanı sıra mesleki gelişimi de içeren bilgi ve görüşler vb.)
• Mesleki oyunlara programda yer verme
• Meslekleri tanıtma çalışmaları çocukların çok yönlü gelişmesine katkı yaptığı gibi, gelecekte meslek seçiminde yardımcı olacak bir alt yapının ve ön becerilerin oluşmasına da destek olur.
Özetle, okulöncesi dönemde verilen eğitim; çocukların gerçek yaşamı daha erken dönemde fark etmelerine, gerçek yaşama daha kolay uyum sağlamalarına, yaşamda daha başarılı olmalarına yardımcı olacaktır. Geliştirilen 2006 programı bu temel değerlerin ve ilkelerin ışığında yeniden düzenlenmiştir.