Üyelik İşlemleri
Hoşgeldin
edebiyat dostu
Menü
Menü
Ana Sayfa
Eserinizi Ekleyin
Yeni Eklenenler
Yazarlar
İletişim
Hakkımızda
Menü
Kategoriler
Hikaye
Şiir
Makale
Deneme
Yazı Türleri >>
Köşe Yazısı
Biyografi
Destan
Efsane
Eleştiri
Fıkra
Gezi
Günlük
Hatıra
İnceleme
Masal
Mektup
Röportaj
Sohbet
Söylev
Tiyatro
Edebi Örnekler
Kısa Kısa
Belgeler
Tarih
Psikoloji
Sosyoloji
Felsefe
Arkeoloji
Sinema
Fotoğraf
Bilim
Teknoloji
Hayvanlar Alemi
Uzay
Müzeler
Mimari Anıtlar
Ders Özeti
Etkinlikler
>>
Nasa'nın Kamerasından Dünya
Haberler
Şengülüm, Süngülüm, Mengülüm
(Alptekin 2005: 172-177).
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, bir keçi ile onun üç yavrusu varmış. Bu yavrulardan birinin adı; Şengülüm, diğerinin Süngülüm, en küçüğününkü de Mengülüm imiş. Anne keçi, her gün ormana gider otlar, dönüşte de yavrularına, ağzında su, boynuzlarında ot, memelerinde de süt getirirmiş. Eve gelip kapıyı çalınca, yavrular hemen kapının ağzına yaklaşıp sorarlarmış:
"Kapımızı çalan kimdir?"
Keçi, bunlara cevap verirmiş:
Şengülüm, Süngülüm, Mengülüm,
Aç kapıyı, ben gireyim,
Ağzımda su getirdim,
Boynuzumda ot getirdim,
Memelerimde süt getirdim.
Şengülüm, Süngülüm ve Mengülüm, sevinerek kapıyı açarlarmış. Anne keçi içeriye girerek otlarını, sütlerini ve sularını verirmiş sonra da yiyip içip yatarlarmış, Sabah olunca anne keçi yine üçünün de yanaklarından öpüp:
"Şengülüm, Süngülüm ve Mengülüm, beni iyi dinleyin. Günün birinde kurt gelip sizi yemek isteyebilir. O yüzden kim kapıya gelirse gelsin benim söylediğim sözleri söylemeden sakın kapıyı açmayasınız." diye tembih edermiş.
Yavruları da:
"Tamam anneciğim, senden başka kimseye kapımızı açmayız." derlermiş.
Günlerden bir gün hain kurt, Şengülüm, Süngülüm ve Mengülüm'ü yemeye karar vermiş. Anne keçi gittikten hemen sonra, yavaş yavaş saklandığı yerden çıkarak yavruların kapısını çalmaya başlamış. Şengülüm, Süngülüm ve Mengülüm, kapıya gelerek seslenmiş:
"Kapımızı çalan kimdir?"
Kurt, keçinin kapıya geldiğinde tekrar ettiği sözleri bilmediği için:
"Ben, keçiyim yavrularım ormandan geliyorum. Haydi kapıyı açın." demiş.
Şengülüm, Süngülüm ve Mengülüm, gelenin kurt olduğunu anlamışlar birer köşeye saklanmışlar. Kurt, ne kadar bekleyip yalvardıysa da yavrulara bir türlü kapıyı açtıramamış. Tam kapıyı kırmaya karar vermişken bir de bakmış ki, anne keçi geliyor. Hemen kaçarak bir ağacın arkasına saklanmış ve onun kapıyı nasıl açtırdığını dinlemeye başlamış. Anne keçi, eve gelince kapıyı çalarak:
"Şengülüm, Süngülüm, Mengülüm,
Aç kapıyı, ben gireyim,
Ağzımda su getirdim,
Boynuzumda ot getirdim,
Mememde süt getirdim." diye seslenince Şengülüm Süngülüm ve Mengülüm sevinç içerisinde kapıyı açmışlar. Keçi yavrularına sarılmış, onların yanaklarından öpmüş. Her zaman olduğu gibi, ot, süt ve sularını vermiş, sonra da sohbet etmişler. Yavrular, annelerine kapının çalındığını kendilerinin de açmadığını haber vermişler.
Anne keçi:
"Hım anladım, o hain kurttur. Benim söylediğim sözleri tekrar etmeyene sakın kapıyı açmayın." yine sıkı sıkı tembih etmiş.
Ertesi gün keçi alacaklarını almış, yavrularının yanaklarından öpmüş sonra da ormanın yolunu tutmuş. Keçi evden uzaklaşır uzaklaşmaz onun söylediği sözleri ezberleyen kurt, yavaş yavaş saklandığı yerden çıkarak kapıyı çalmış. Yavrular oynaya zıplaya kapıya gelmişler ve:
"Kapımızı çalan kimdir?" diye sormuşlar.
Hain kurt, sesini keçinin sesine benzetmeye çalışarak:
"Şengülüm, Süngülüm, Mengülüm,
Aç kapıyı ben gireyim,
Ağzımda su getirdim,
Boynuzumda ot getirdim,
Memelerimde süt getirdim." deyince Şengülüm, Süngülüm ve Mengülüm, sevinerek kapıyı açıvermişler. Kurt, içeriye girer girmez önce Mengülüm'ü yemiş. Bunu gören Şengülüm ile Süngülüm kaçarak bir köşeye gizlenmişler. Kurt çok aramışsa da Şengülüm ile Şüngülüm'ü bulamamış. Kurt da keçiden korktuğu için bir yere saklanmış. Şengülüm ile Süngülüm, gizlendikleri yerden çıkıp ağlamaya başlamışlar.
Biraz sonra evine gelen anne keçi kapıyı çaldıysa da cevap alamamış. Zavallı yavrular gelenin yine kurt olduğunu zannederek korkudan tir tir titremişler. Keçi bakmış ki, yavruları kapıyı açmayacak, boynuzuyla vurarak kırmaya karar vermiş. Şengülüm ile Süngülüm, kapının kırılacağını anlayınca kapıya yaklaşıp dışarıyı dinlemişler ki ses annelerinin sesi:
"Kapımızı çalan kimdir?"
Keçi, aynı sözlerini tekrar etmiş:
"Şengülüm, Süngülüm, Mengülüm,
Aç kapıyı ben gireyim,
Ağzımda su getirdim,
Boynuzumda ot getirdim,
Memelerimde süt getirdim."
Yavrular hemen koşarak kapıyı açmışlar, anneleri yavrusunun birisini göremiyince:
"Hani Mengülüm nerede?" Yavrular:
"Mengülüm'ü kurt yedi." diye cevap vermişler.
Bu sözleri duyan keçi çok sinirlenmiş ve hemen kurdu aramaya koyulmuş. Az gitmiş uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş, sonunda bir tavşanın kapısına varmış. Ayakları ile yerlere vurunca tavşan çıkmış:
"O kimdir, damım üstünde,
Duvarım, damım üstünde,
Tappır tuppur dövüyor,
Ayağını damım üstünde?"
Keçi, tavşana cevap vermiş:
"Çocuğumu sen mi yedin?"
"Hayır, ben yemedim. Kimin yediğini tilkiye sor." demiş. Keçi, tilkinin damının üstüne çıkarak ayakları ile yere vurmaya başlayınca tilki: "O kimdir, damım üstünde, Duvarım, damım üstünde, Tappur, tuppur dövüyor, Ayağını damım üstünde deyince keçi: "Yavrumu sen mi yedin?" diye sormuş.
Tilki:
"Hayır ben yemedim, kurda sor." demiş. Keçi, önce demircinin yanına gitmiş:
"Demirci kardeş, şu boynuzlarımı kılıç gibi yap. Uçları da şiş gibi sivri olsun.
Sana bir kova süt ile bir kova kaymak vereceğim." demiş.
Demirci, keçinin dediklerini yapmış, o da demirciye süt ve kaymak vererek oradan kaybolmuş. Daha sonra da kurdun damının üzerine çıkarak hoplamaya başlamış. Onun hoplamasından içeriye toprak dökülmüş ve pişmekte olan yemeğin içerisi toprakla dolmuş.
Kurt, dışarıya çıkıp:
"O kimdir, damım üstünde,
Damım, direğim üstünde,
Aşımı şor eyledi,
Gözümü kör eyledi." diye seslenince keçi ona cevap vermiş:
"Benim benim, ben paşa,
Boynuzum çifte çifte,
Yavrumu sen yemişsin,
Gel girelim savaşa.
Kurt:
"Çok güzel, ben de seni arıyordum, haydi savaşalım." demiş.
Keçiyi yemek isteyen kurda keçi öyle bir boynuz vurmuş ki, kurt neye uğradığını şaşırmış. Kurt, avazı çıktığı kadar yüksek sesle bağırıp çağırdıktan sonra yere yığıla kalmış. Keçi, hemen kurdun karnını yırtarak Mengülüm'ü kurtarmış ve onu bağrına basıp gözlerinden öpmüş. Kurt ise can acısıyla yattığı yerden inleyerek:
"Vay karnım." demiş.
Keçi:
"Mengüllüm 'ü yemeseydin,
Vay karnım, demeseydin," demiş. Aradan biraz zaman geçince hain kurt ölmüş. Anne keçi de sevine sevine yavrusunu evine götürmüş.
Şengülüm ile Süngülüm, kardeşleri Mengülüm'ü görünce çok sevinmişler, onun yanaklarından ve gözlerinden öpmüşler. Bundan sonra da kurt korkusu olmadan hayatlarına devam etmişler...
Eklenme Tarihi:
16 Temmuz 2013
Yorumlar
Yorum yapabilmeniz için üye girişi yapmalısınız...
© Metinlerin telif hakları yazarlara ya da yasal temsilcilerine aittir.