Üyelik İşlemleri
Hoşgeldin
edebiyat dostu
Menü
Menü
Ana Sayfa
Eserinizi Ekleyin
Yeni Eklenenler
Yazarlar
İletişim
Hakkımızda
Menü
Kategoriler
Hikaye
Şiir
Makale
Deneme
Yazı Türleri >>
Köşe Yazısı
Biyografi
Destan
Efsane
Eleştiri
Fıkra
Gezi
Günlük
Hatıra
İnceleme
Masal
Mektup
Röportaj
Sohbet
Söylev
Tiyatro
Edebi Örnekler
Kısa Kısa
Belgeler
Tarih
Psikoloji
Sosyoloji
Felsefe
Arkeoloji
Sinema
Fotoğraf
Bilim
Teknoloji
Hayvanlar Alemi
Uzay
Müzeler
Mimari Anıtlar
Ders Özeti
Etkinlikler
>>
Nasa'nın Kamerasından Dünya
Haberler
Kırk Kelleli Yılan
(Alptekin 2005: 75).
Bir varmış, bir yokmuş, eski zamanlarda ormanda iki yılan yaşarmış. O yılanlardan birinin kırk kellesiyle bir kuyruğu, diğerinin ise kırk kuyruğu ile bir kellesi varmış.
Günlerin birinde ormanda yangın çıkınca yılanları da yanma korkusu sarmış. Bir kelleli kırk kuyruklu yılan yangından kaçmaya başlamış, kaçarken de kırk kelleli bir kuyruklu yılana rastlamış. Yangından kaçmakta olan yılan diğerine:
"Ey dost, sen niye böyle gökten düşmüş gibisin? Yürü, kaçıp canımızı kurtaralım.Yoksa yanıp ölürüz." demiş.
O zaman kırk kelleli yılan:
"Bana kalsa çoktan kaçacağım, fakat şu kellelerimin anlaştığı yok. Onların bir kısmı batıya, diğer bir kısmı doğuya, bir kısmı güneye, kalanları da kuzeye kaçalım diyerek her biri bir tarafa çekiyor. Yedi sekiz tanesi ise hiçbir yere kaçmayalım. Yangındır, yanar geçer diyor." diye sızlanmaya başlamış. Bu sözleri işiten bir kelleli kırk kuyruklu yılan:
"Eğer öyleyse ben gidiyorum." demiş de yangından kaçıp kurtulmuş; fakat kırk kelleli bir kuyruklu yılan, kelleleri arasında bir anlaşmaya varamadığı için yanıp kül olmuş.
Bu yılanın ölmesinden dolayı:
"Mollası çok olursa toklusu (kuzusu, oğlağı) harama çıkar." diye bir atasözü türemiştir, derler.
Eklenme Tarihi:
16 Temmuz 2013
Yorumlar
Yorum yapabilmeniz için üye girişi yapmalısınız...
© Metinlerin telif hakları yazarlara ya da yasal temsilcilerine aittir.