Ezop
EZOP, “İnsan, tanrılar ne verdiyse onunla yetinmeli, tamaha kapılmamalı; tamah yüzünden çoğu elimizdekini de yitiririz” diyor ve anlatıyor:
Alakarganın biri bakmış ki bir güvercinlikte semiz semiz güvercinler var, durumlarına imrenmiş, hemen üstünü başını temizlemiş: "Ben de güvercinim" diye aralarına girmiş.
İlk günler ötmeye mötmeye kalkmamış; güvercinler de ne bilsinler? Onu da kendilerinden sanıp ses etmemişler.
Ama bir gün alakarga yanılmış, bir bağırayım demiş.
Foyası o zaman ortaya çıkmış; güvercinler: "Güvercinin böyle bağıranı olmaz" deyip aralarından kovmuşlar.
Alakarga güvercinlerin yemini elden kaçırınca kalkmış, gene kendi ulusunun arasına gitmiş.
Bu kez de alakargalar onun rengini beğenmemiş, kendi renklerine benzetememişler, kovmuşlar.
Böylelikle alakarga hem güvercinlerin yeminden olmuş, hem de kendi ulusunun azığından.