Ezop
EZOP, “Zorlamak para etmez, tatlılıkla kandırmalı” diyor ve anlatıyor:
Poyrazla güneş, bir gün başlamışlar çekişmeye.
Biri demiş, "Ben güçlüyüm", öteki demiş, "Yok ben daha güçlüyüm."
En sonunda: "Şu yolcunun sırtından giysilerini hangimiz çıkarırsak en güçlümüz odur" demişler.
Önce işe poyraz girişmiş:
Bir esmiş, bir esmiş... Bakmış ki yolcu üşüyüp giysilerine daha sıkıca sarınıyor, esmesini bir kat daha arttırmış. Ama adamcağız soğuktan büsbütün rahatsız olup arkasına bir şey daha almış.
Poyraz işi beceremediğini görünce güneşe bırakmış.
Güneş önce yavaştan almış; yolcunun arkasına sonradan giydiği elbiseyi çıkardığını görünce, ısısını artırmış, başlamış yakmaya.
En sonunda yolcu, ısıya dayanamamış, üstünde nesi var nesi yok hepsini çıkarıp ırmağa, çimmeye girmiş.