Meslek Olarak Kamu Yönetimi
Meslek olarak kamu yönetimi, kamu hizmetlerinin sunulmasına ilişkin faaliyetleri ifade etmektedir. Kamu hizmetlerinin varlığını, ilk siyasal sistemlerin tarih sah-nesinde belirmesine kadar geri götürmek mümkündür. Ancak modern anlamda kamu hizmetlerinin ortaya çıkması 18-19. yüzyıldaki kamu yönetimi reformlarıyla doğrudan ilişkilidir.
Modern kamu hizmetlerinin ve kamu yönetimi mesleğinin arka planında Kameralizm düşüncesi ve pratiği etkili olmuştur. İlk Kameralistler prense bağlı olan kamu görevlilerinin üniversitelerde, özellikle kamu maliyesi alanını da kapsayan yöneticilik eğitimi alması gerektiğini savunmuştur. 1727 yılında I. Fredrich'in Kameral Bilimler alanında üniversitede bir kürsü kurulduğunu açıklaması ise kameralizmin akademik gelişiminin ve devlet görevlilerine öğretilecek yönetim eğitiminin temelleri olarak gösterilir (Tribe, 1984: 263). Modern toplumlarda devletin karmaşıklaşan yapısı, büyümesi ve kamu hizmetlerinin hem sayı olarak artması hem de karmaşıklaşması profesyonel kamu görevlilerine duyulan ihtiyacı daha da artırmıştır.
"Meslek" kavramı, genellikle sistematik bir bilgi veya teori üzerine kurulan bir iş veya uğraş olarak tanımlan-maktadır. Meslek kavramının temel öğeleri bilgi ve beceridir. Temel mesleki bilgi esas itibariyle üniversite eğitimiyle elde edilmektedir. Gerçekten de kamu yöne-timinin meslekleşmesinde üniversiteler ve profesyonel okullar önemli rol oynamışlardır. Üniversitelerde adaylar, devlet memurluğu için gerekli olan bilgiyi alırlar, profesyonel normlarla sosyalleşirler ve bir anlamda profesyonel bir kimlik geliştirirler. Ayrıca üniversite ve fakülte, öğrencinin gösterdiği kişisel ve entelektüel kabiliyetin değerlendirilmesinde de önemli bir role sahiptir. Kamu yönetimi uzmanları, profesyonel bilgilerini tarafsız ve liyakatli bir tavırla vatandaşlara hizmet etmek için kullanırlar (Gargan, 1998: 1090).
Akademik Disiplin Olarak Kamu Yönetimi
Yönetsel faaliyetin bir parçası olarak kamu yönetimi, siyasi sistemlerin gelişme süresi kadar eskidir ve siyasi karar vericilerin belirlediği program amaçlarının gerçekleştirilmesine çalışmaktadır. Günümüzde sistematik bir inceleme alanı olarak kamu yönetimi farklılaşmaktadır. Yönetici danışmanları ve yorumcular yönetimle ilgili çalışmalarında (Aristoteles'in Politika eseri, Machiavelli'nin Prens adlı eseri gibi) gözlemlerini ortaya koymuşlardır. Ancak 18. yüzyıldan sonra hükümet işlerinin (governmental affairs) sistematik yönetimiyle ilgilenen Kameralizm Batı Avrupa'da Alman akademisyenlerin bir uzmanlığı haline gelmiştir. ABD'de böyle bir gelişme 19. yüzyılın sonuna kadar gerçekleşememiştir. Woodrow Wilson'un 1887'de yayınladığı "The Study of Administration" makalesi genellikle bu alanda başlangıç noktası olarak düşünülmektedir. Bu andan itibaren kamu yönetimi, siyaset biliminin bir alt alanı olarak ya da kendine has bir akademik saha olarak, iyi bilinen uzmanlaşmış bir ilgi alanı haline gelmiştir (Heady, 2001: 1).
Kamu yönetimine inceleme alanı olarak yaklaşılması, onun bir bilim dalı olup olmadığıyla ilgili tartışmalarla yakından ilişkilidir. Wilson ve onun takipçileri, Avrupa'da ortaya çıkan yönetim biliminin, siyaset ve hukuk bilimlerinden ayrı bir disiplin olması için uğraşmışlardır. Wilson'a göre yönetim bir iş alanıdır, siyasetin telaş ve heyecanından uzaktır. Yönetsel meseleler siyasi meseleler değildir. Bu nedenle, yönetim biliminin konusu da siyaset biliminden farklıdır. Yönetim, birçok bakımdan anayasa incelemelerinin tartışma götürür temelinden de ayrılmaktadır. Bu açıdan, kamu yönetimi, kamu hukukunun ayrıntılı ve sistematik uygulanışıdır (1961: 63-65). Amerikan kamu yönetimi, bir inceleme alanı olarak, Wilson'ın 1887 yılında yazdığı söz konusu makalesinin izini takip etmektedir. Disiplin olarak kamu yönetimi, başlangıç itibariyle her ne kadar Siyaset Bilimi'nin veya İdare Hukuku'nun bir alt dalı olarak ortaya çıkmış ise de, 20. yüzyılın ortasından itibaren bağımsız bir alan olarak geliştiği söylenebilir.
Sanat Olarak Kamu Yönetimi
Sanat olarak kamu yönetimi, pratik bir amaçla ilgili iş ve eylemden oluşan yönetimi ifade etmektedir (Pruthi, 2005: 12). Diğer bir ifadeyle, sanat olarak kamu yönetimi uygulayıcılar tarafından yerine getirilen ve rakamlarla öğrenilemeyen yaratıcı bir faaliyeti ifade etmektedir (Lynn, 1996). Ancak tüm diğer sanatlarda olduğu gibi kamu yönetiminin de gelişmesi için bilime yani iyi yönetimi gerçekleştirecek bir bilgiye dayanması gerekir. Nasıl ki bir ressam kompozisyonun, perspektifin, ışığın dağılışının ve renklerin ahenginin kurallarını bilmeli ise, başarılı bir yönetici de politik ekonomi, psikoloji, bilimin ve yönetimin temel ilkelerine ilişkin bilgiye sahip olmalıdır. Modern devletin karmaşıklığı ve kamu yöneticilerinin karşılaştıkları sorunların kaotikliği düşünüldüğünde, özellikle üst düzey kamu görevlilerinin gerekli bilgiye sahip olması gerekir. Böylece bilim, diğer sanatlarda olduğu gibi yönetimin kuruluşunu ve işleyişini biçimlendirir (Pruthi, 2005:12).