Andre Maurois
Benim iyimser bir adam olduğumu söylerler. Ben iyimser olduğumu itiraf ediyorum. Bir gün hepimiz bu ölümlü dünyadan göçüp gideceğiz. Öyleyse, yaşadığımız sürece, niçin huzur ve mutluluk içinde vakit geçirmiyelim? Hayatta iyimserliğin en büyük faydası, insanlara hayatlarını düzene koymak ve her zaman iyiyi görmeyi vermesindedir.
Benim iyimserliğim insanlara olan inancımın bir sonucudur. İnsan ırkı, soyluluğunu hala koruyor. Ben, bir zorlukla karşılaştığım zaman, onun kötü yönlerinden çok, iyi yönlerini düşünürüm. Bazen kötü gibi gözüken şeyler, iyi sonuç verir. Mesela benim hastalanıp bir ay süreyle odamdan çıkmayacağımı düşünün. Kötümserler, bunu bir felaket sayarlar. Ben ise, 30 gün süreyle kitap okuyacağımı, sessiz bir hayat geçireceğimi ve bol bol düşünmek için vakit bulacağımı planlıyarak sevinirim.
Ben küçük yaştan beri iyimserim. İyimserliğimi, bana küçük yaşta merhamet, eşitlik ve sevgi duyguları aşılayan anne ve babama borçluyum. Bu yüzden insanlara karşı olan güvenim artmış oldu. Fakat okul hayatımda kendimi toparlamamış olmasaydım, iyimserliğimi kaybedecektim. Tanrıdan o zaman karşıma çıkan felsefe hocam, üzerimde derin bir etki yaptığı için, tehlikeyi atlattım.
Kötümserler derler ki: "İnsanlara karşı beslediğiniz güven ve inancın bir manası var mıdır? Güven ve iyi niyet her zaman aksi bir sonuç vermiyor mu?" Benim bu yüzden hayal kırıklığına uğradığım zamanlar olmuştur. Son 10 yıl içinde Nazilerden en ağır darbelerden birini yiyenlerden biri de bendim. Ben sürgünde iken, ailem tutuklanmış ve evim yağma edilmişti. O zaman dünyada hak, adalet ve insanlık olmadığına inanır gibi olmuştum.
Fakat sonradan, dünyada her zaman ve her yerde fena insanlar bulunduğunu ve bazı insanların arasıra çirkin davranışlar yaptıklarını düşündüm.
Benim iyimserliğimin sebebi şudur: Şahsen iyimser insanların olayların akışına etki edebileceğine ve dünyayı huzura ve mutluluğa kavuşturabileceğine inanıyorum.
İyimserliğimin gayesi, çevremdeki insanları sevmek, yolunu şaşıranlara doğru yolu göstermek, iyi insanları teşvik etmek ve fenalıkları unutmaktır.