Ahmet Hamdi Tanpınar
1908’den sonra Türk edebiyatının asıl büyük hususiyeti Refik Halit, Yakup Kadri gibi yazarlarla yavaş yavaş olsa da bilhassa hikâyenin İstanbul’dan ve imparatorluk merkezinden memlekete doğru açılmasıdır. Arada geçen zaman zarfında bir önceki neslin realizmi daha sıkı sanat terbiyesi hâline girmiştir. Fakat tecrübeyi asıl keskinleştiren şeyler, bizzat meşrutiyet inkılâbının getirdiği hayat şekillerine dikkat, ideoloji buhranları, zihniyet farklılıklarının bariz şekil alışı ve nihayet Balkan Harbi ve onu takip eden hadiselerdir.