Ercümend Behzad Lav
Türk Akademi Tiyatrosu dergisi.
Türkiye’de tiyatro; aya, göğe, kuşa, yıldıza hasret çeken, çiçeklerle konuşan hasta muhayyeleli bir mürahıktır, yani romantiktir. Bu mürahıkı; kırdan şehire, şehirden caddeye, caddeden sokağa indirmek; halkla tanıştırmak, ıslak çamurlu kaldırımlara ısındırmak lâzımdır. Aç göremeyen bankerle, kalöriferli salonlara giremeyen köylüyü ve talebeyi birleştirmek, züppe mürahıkı –yani tiyatroyu-halkın diliyle konuşturmak lâzımdır. Bunu yapabildiğimiz gün mürahık tiyatro; bizde de fertlerin değil… kütlenin vicdanından kuvvet alarak yaşayan kollektif bir müessese, bir şehir müessesesi halini alır. (And, 1973: 206)