Nurullah Ataç
Ataç 1997: 30-31.
Hayatın asıl zevklerinden biri de hatırlamak, mütemadi oluş halindeki dünyaya bakmayıp içimizdeki olmuş âlemi seyretmek zevki değil midir?.. Yaşadığımızı onunla anlıyoruz; her saadet de her felâket de ancak biz onları içimizde seyredince, yani bizden uzaklaşmağa, bizim gönlümüzün zenginliğini, asıl hayatımızı kurmuyor mu? Hayat hatıralardan ibarettir; hatta ümitler, gelecek günlerden beklediklerimiz de birer hatıradır: Geçmişe değil, gelecek de birer hatıra. Biz onları anarız, hatırlarız, onlarda eski günleri gördüğümüz gibi görürüz, onlarda çoğu zihnimizden gelecek değil, geçmişin kisvesi ile, ‘edeceğim, olacağım’ diye değil, ‘ettim, oldum’ diye geçer.