Birbirinden farklı iki kültürün çeşitli şekillerde temas etmesiyle alışveriş içine girmeleri, bu alışveriş sonucunda birbirinden alıp verdikleri öğelerin giderek birbirine karışması ve kökenlerinin bilinemez hale gelmesiyle ortaya çıkan bir süreçtir. Bu sürece giren iki kültürün ikisi birden, birbirlerinden etkilenerek değişmektedir. Biz bu değişimler sonucunda, değişen öğelerin kökenini unuturuz ve böylelikle o öğe girdiği kültürün özelliği haline gelir. Kültürleşmeye maruz kalmamış kültür çok azdır. Coğrafî olarak yalıtılmış ya da dünyanın ücra bölgelerinde saklı kalmış kültürler dışındaki kültürlerin tamamı, başka kültürlerle temasa girmiş ve kültürleşmeye uğramıştır.
Tarihte gördüğümüz en büyük kültürleşme hareketlerinden birisi İÖ. 4. yüzyılın sonlarında başlayan Helenizm hareketidir. Büyük İskender’in doğu seferleri ile başlayan bu süreçte Helen kültürü bir yandan İran, Mezopotamya ve Hint kültürlerinden etkilenerek değişime uğrarken doğu kültürleri de belirli ölçülerde Helen kültürünün etkisi altına girmiştir. Benzer biçimde Osmanlı kültürü Balkanlar’a girdiğinde oradaki Slav kültürleri üzerinde büyük bir etki yarattı; Slav dillerine pek çok Türkçe kelime geçti, kahvenin Osmanlılar üzerinden Balkanlar’a yayılmasıyla, Türkiye’dekine benzer kahve alışkanlıkları ortaya çıktı; öte yandan Balkan kültürleri de Osmanlı kültürünü etkiledi. Pek çok Balkan yemeği Osmanlı mutfağına girdi; müzik, halk oyunları vs. gibi halk kültürüne ait pek çok öğe, aynı zamanda Balkanlarda yaşayan Türkçe konuşan toplulukları n kültür özellikleri haline geldi.