Bir kültürün içine doğan bireyin annesinden başlayarak halkalar halinde genişleyen kurumlar ve öğeler üzerinden içine doğduğu o kültürü öğrenmesi süreci, kültürleme süreci olarak adlandırılır. Bu süreç doğumdan ölüme, beşikten mezara kadar devam eder. Başka sosyal bilimlerde ve bağlamlarda toplumsallaşma, sosyalizasyon ya da en geniş anlamıyla eğitim olarak adlandırılan bu süreç bitimsizdir; çünkü insan hayatının her evresinde o evreye ilişkin kültürel öğeleri öğrenmesi, zamansal ve mekânsal değişmelere bağlı olarak bazı şeyleri yeniden öğrenmesi gerekir. Örneğin doğduğumuz andan itibaren cinsiyet rollerini öğreniriz; bu bakımdan erkeklik ve kadınlık biyolojik özellikleri dışında doğuştan taşıdığımız şeyler değil, kültürel olarak inşa edilmiş durumlardır. Modern toplumda bu öğrenme süreci çok hızlanmış ve daha da süreklilik arz eder hale gelmiştir. Neredeyse her yıl yeniliklerle karşılaşıyoruz ve onların işlevlerini, kullanımlarını öğrenmek zorunda kalıyoruz.