Bayaz 1981: 338-345.
Firenk Bezirgân, oğlunun Köroğlu tarafından kaçırılmasını bir türlü içine sindiremez. Bu sebepten Köroğlu’ndan intikam almak ister. Ancak onu elindeki imkânlarla yenmesi de mümkün değildir. Bu sebepten yeni arayışlar içerisine girerek tabancayı icat eder ve bunu Ayvaz’a hediye etmek ister. Bezirgân’ın Ayvaz’ı seçmesindeki en önemli etken Ayvaz’ın genç olması ve silaha düşkünlüğüdür. Ayrıca Ayvaz’ın silahı kullanması sırasında yapacağı bir hata koçaklardan birinin ölümüne sebep olacaktır, bu da Çamlıbel’deki yiğitlerin arasına sokulacak olan en büyük fitnedir.
Çamlıbel’e gelen Frenk Bezirgân tabancayı Ayvaz’a hediye ettikten sonra nasıl kullanacağını anlatır ve bir süre sonra da oradan ayrılır.
Demircioğlu, Frenk Bezirgân’ın hediye ettiği silahın kendisini öldürüp öldürmeyeceği konusunda Ayvaz’la tartışır. Bunun üzerine Ayvaz ateş eder ve Demircioğlu’nu öldürür. Duruma kızan Ahmet Bezirgân da Ayvaz’ı öldürür. Köroğlu’nun çok sevdiği Ayvaz’ın öldüğünü gören Dağıstanlı Hasan da, Ahmet Bezirgân’ı öldürür.
Çok geçmeden, Demircioğlu, Ayvaz ve Ahmet Bezirgân’ın öldürülmeleri Köroğlu’na bildirilir. Köroğlu en sevdiği koçaklarını kaybetmiştir, üzüntü içerisindedir, Frenk Bezirgân ise yaptığı oyunla koçakları birbirine düşürüp öldürtmekten büyük mutluluk duymaktadır.
Köroğlu, Dağıstanlı Hasan’a koçakların defnedilmesi emrini verir. Köroğlu artık vaktin geldiğini anlamıştır. Bu sebepten Dağıstanlı Hasan’dan ikinci olarak hazinedeki hesabın da yapılmasını ister. Verilen emir üzerine, Demircioğlu, Ayvaz ve Ahmet Bezirgân Köroğlu’nun babasının yanına gömülür.
Artık hazinedeki mal varlığı hesaplanmıştır. Köroğlu, hazineyi yirmi ikiye böler. Birini kendisi, kalan yirmi birini de yirmi bir tabur arasında pay eder ve bütün koçaklarını dağıtır. Daha sonra ailesi (eşi Hösne Bala Hatun, oğlu Hasan; Hasan’ın nişanlısı Gülizar Hatun, ikinci hanım adayı Benli Döne) ve yardımcılarını da yanına alarak Şam’a göçer.
Bundan böyle Çamlıbel dağılmıştır, Frenk bezirgân intikamını almıştır, Köroğlu çok ihtiyarlamıştır. Daha eline kılıç kalkan alamayacağını söyleyen Köroğlu Şam yakınlarındaki Kırklar Dağı’nı ziyaret eder. Sonra da inzivaya çekilir, hiç kimseye karışmaz.
Köroğlu, daha önceden Benli Döne’ye evlenme vaadinde bulunmuştur, ancak Köroğlu’nun yeni hayat tarzı buna uygun değildir. Bütün bunları göz önüne alan Benli Döne intihar eder, daha sonra Kırklar Dağı’ndaki mezarlığa defnedilir.
Köroğlu ile oğlu, Döne’nin mezarını ziyarete gittiklerinde Hasan’dan önde yürümesini ister. Bir süre sonra ardından; “Oğlum Hasan, anan Hüsne Bala Hatunu, nişanlını, ölen beylerin nişanlılarını yanına al, doğru Dağıstan’ın yolunu tut. Beni de atımı da arama.” diye bir ses işitir. Artık Köroğlu yoktur, sazının sesi ise Kırklar Dağı’nda yankılanmaktadır.
Eve dönen Hasan başından geçenleri annesi Hösne Bala Hatun’a anlatır. Anne de oğlundan babasının vasiyetlerini yerine getirmesini ister. Hasan, Güllüzar, Hösne Bala Hatun, Demircioğlu, Ayvaz ve Ahmet Bezirgân’ın nişanlıları ve yardımcılarını da yanlarına alarak Dağıstan’a giderler. O günden bu yana Köroğlu’nu gören olmamıştır. Bir başka ifadeyle Köroğlu kırklara karışmıştır.