Üyelik İşlemleri
Hoşgeldin
edebiyat dostu
Menü
Menü
Ana Sayfa
Eserinizi Ekleyin
Yeni Eklenenler
Yazarlar
İletişim
Hakkımızda
Menü
Kategoriler
Hikaye
Şiir
Makale
Deneme
Yazı Türleri >>
Köşe Yazısı
Biyografi
Destan
Efsane
Eleştiri
Fıkra
Gezi
Günlük
Hatıra
İnceleme
Masal
Mektup
Röportaj
Sohbet
Söylev
Tiyatro
Edebi Örnekler
Kısa Kısa
Belgeler
Tarih
Psikoloji
Sosyoloji
Felsefe
Arkeoloji
Sinema
Fotoğraf
Bilim
Teknoloji
Hayvanlar Alemi
Uzay
Müzeler
Mimari Anıtlar
Ders Özeti
Etkinlikler
>>
Nasa'nın Kamerasından Dünya
Haberler
Alman Gecesi
Ahmet Haşim
Hayalimizde bile görmediğimiz kadar geniş, hendesî, temiz, pergel ve zevkin müşterek eseri, nihayetsiz caddeler. Bu caddeler o kadar mükemmel şeyler ki bunları "gördüm" diye ayrıca not etmeyi kendimce lüzumsuz bir iş addetmiyorum.
Büyük ve zengin camekânları, henüz elifini bilmediğimiz bir göz avlama ssanatının zalim incelikleriyle düzeltilmiş mağazalar... Sabahın pembe aydınlığında parıl parıl yanan kocaman billûr camların arkasında âdi bir meyva, çiğ bir biftek, bir cep defteri, bir halı bir stilo firuzeden bir bilezik veya pırlanta bir gerdanlığın korkunç cazibeyle gözü çekiyor. Caddelerin sağında ve solunda tıpkı İkinci Frederik'in meşhur piyadeleri gibi sert, bir hizada dizilmiş ve mağrur cepheleri baştanbaşa ticari altın yazılarla kaplanmış granit renginde hayat kaynağı koca binalar...
Bunların bana verdiği göz zevkinden burada ayrıca bahsetmeyeceğim. Yalnız (pencereler) üzerinde duracağım: Arkalarında kış fidanlarının kırmızı çiçekleri ve iri yeşil yaprakların tembel tembel dinlendiği, silinmiş büyük kristal camlı, bembeyaz tül perdeli mesut Frankfurt pencereleri! Hastane, kışla, köşk, mağaza ve mektep pencereleri burada hep Alman kadınının eliyle, ruhu aynı mahrem hülyalarla deli edecek gizli bir saadet marifetiyle süslendirilmiştir. Yalnız Alman pencerelerin sırrını kavrayıp getirecek olan bir kimse, kendini memleketine güzel bir hizmet yapmış addedebilir.
Fakat bu muhteşem sokak dekoru içinde ne garip işler gören adamlar göze çarpıyor: İyi giyinmiş, iyi taranmış, yüzü rahat bitakım efendiler, caddelerin muhtelif noktalarında küme küme durarak şarkı söyleyip mızıka çalıyorlar. Ne var? Bir umumî neşe mi, bir bayram mı var? Hayır, ne neşe, ne de bayram! Bunlar Almanya'nın, adedi günden güne artan sefalet habercileri, işsizleri, dilencilerdir.
Eklenme Tarihi:
28 Nisan 2013
Yorumlar
Yorum yapabilmeniz için üye girişi yapmalısınız...
Yazarın sitemizdeki eserleri
Alman Gecesi
-
Ahmet Haşim
(
Gezi
)
Ay
-
Ahmet Haşim
(
Sohbet
)
Bir Ağaç Karşısında
-
Ahmet Haşim
(
Köşe Yazısı
)
Bir Günün Sonunda Arzu
-
Ahmet Haşim
(
Şiir
)
Caddeler
-
Ahmet Haşim
(
Gezi
)
Dilenci
-
Ahmet Haşim
(
Deneme
)
Gazi
-
Ahmet Haşim
(
Köşe Yazısı
)
Karanfil
-
Ahmet Haşim
(
Şiir
)
Kış
-
Ahmet Haşim
(
Şiir
)
Leylek
-
Ahmet Haşim
(
Köşe Yazısı
)
Merdiven
-
Ahmet Haşim
(
Şiir
)
Mukaddime
-
Ahmet Haşim
(
Şiir
)
Münekkit
-
Ahmet Haşim
(
Köşe Yazısı
)
O Belde
-
Ahmet Haşim
(
Şiir
)
Şafakta
-
Ahmet Haşim
(
Şiir
)
Seyahatname okumanın tadını...
-
Ahmet Haşim
(
Kısa Kısa
)
Şiir Hakkında Bazı Düşünceler
-
Ahmet Haşim
(
Deneme
)
Şiirde manadan ne kastedildiğini bilmiyoruz
-
Ahmet Haşim
(
Kısa Kısa
)
Sincaplar, Kuşlar Vesaire
-
Ahmet Haşim
(
Gezi
)
Sinema
-
Ahmet Haşim
(
Sinema
)
1
2
© Metinlerin telif hakları yazarlara ya da yasal temsilcilerine aittir.