Diyafram ve enstantane bilgisi, aralarındaki ana ilişki, fotoğrafın temeli olarak kabul edilebilir. Bu ilişkinin özünü anlamadan, doğru pozlayabilmek ve istediğimiz fotoğraflara ulaşabilmek ancak şans eseri olabilir ki, biliyorsunuz şans her zaman insana gülümsemez.
Pozlamayı, ışığa karşı duyarlı filmin ışıktan etkilenmesi olarak tanımlanır. Pozlama sırasında film yüzeyine ulaşan ışık 2 temel sistem tarafından kontrol edilir. Bunlar yukarıda bahsedilen diyafram ve örtücüdür. Daha basit bir ifade ile filmin pozlanabilmesi için bir diyafram açıklığı ve bir örtücü hızı belirlenmelidir.
Objektiften geçerek filmin üzerine düşen ışığın miktarını diyafram, süresini ise örtücü hızı belirler. İşte bu iki sistem arasında çok önemli bir ilişki vardır.
Fotoğraf çeken kişinin amacı, film yüzeyine net ve doğru ışık yoğunluğunda görüntü elde etmektir. Görüntünün doğru ışık yoğunluğunda olması pozlama ile ilgilidir.
Işık, film üzerine ne gereğinden az (az pozlama) ne de gereğinden çok (fazla pozlama) düşmelidir. Hem miktar hem de süre açısından doğru ışığın filme ulaşması gerekmektedir. Pozlama esnasında hangi diyafram açıklığı ile hangi örtücü hızının kullanılacağının bilinmesi önemlidir. Bu nedenle diyafram ile örtücü arasındaki ilişkinin bilinmesi gerekmektedir.
Pozlamayı belirleyen 3 ana unsur şunlardır:
1) Aydınlanma: Fotoğrafı çekilen konunun bulunduğu ışıklandırma durumu
2) Konunun yapısı: konunun dokusu ve ton değerlerine bağlı olarak üzerine düşen ışığın ne kadarını yansıtacağı
3) Filmin ISO – ASA değeri: Üçüncü olarak da kullanılan filmin ışığa duyarlılığı yani ISO değeri önemlidir.
Yürüyen bir kişinin dışarıda güneş ışığı koşullarında net bir fotoğrafını çekmek istiyoruz. Konumuz hareketli ve biz bu hareketi dondurmak istiyoruz: O halde 1/125 bizim için gerekli olan örtücü hızıdır. (veya üzeri) İçinde bulunulan ışık koşullarında, 100 ASA’lık bir film kullanıyorsak, diyelim ki pozometremiz bize 1/125 enstantane hızı (örtücü hızı) için f:5,6 değerini versin. O halde 100 ASA’lık filmimizle bu kareyi çekmek için kullanacağımız değerler: t 1/125 – f:5,6 dır. Aynı kareyi bir başka değer sistemini kullanarak çekecek olursak t: 1/500 yaparsak karşılık gelecek değer f:2,8; t 1/1000 yaparsak karşılık gelecek değer ise: f:2 dir.
Aynı kareyi çekerken fikrimiz değişti ve yürüyen adamı dondurmak yerine, hareket netsizliğini de fotoğrafımıza katmak ve karemize biraz ritim kazandırmak istedik. O halde yapacağımız daha uzun bir örtücü hızı belirlemek: t 1/15 seçersek örneğin f ne olur? t 1/125 iken f:5,6 idi. t 1/125’den; 1/15 e kaç stop ilerledi? 1/125’ten 1/60 (1); 1/30 (2); 1/15 (3) stop ilerledi. Süreyi t 1/125’den 1/15’ e uzatırsak 1/125’e göre 3 kat uzun süre filmimiz ışığa maruz kalacak. O halde süre uzayınca miktarı azaltmamız gerekiyor: f değerini 3 stop kısarız.
f değeri 5,6’dan 8’e kısılırsa (1), 11’e kısılırsa (2), 16’ya kısılırsa (3) stop. O halde1/125 – 5,6 yerine 1/15 – 16 diyafram kullanabiliriz.
(1/125 – 5,6 ) ile ( 1/15 – 16) değerleri aynı yoğunluktaki ışığa karşılık gelirler ve iki değer sistemi de filmimizi başta varsayılan koşullarda doğru miktarda pozlar. Ancak iki halde çekilen fotoğraflar farklı fotoğraflardır. ( Resim 6 ve Resim 7’ye bakın)
(1/125 - 5,6) ile çekilen karede yürüyen insan hareketi donmuş bir halde kayıt edilirken, (1/15 – 16) sistemi ile çekilen karede yürüyen insanın ardında bir hareket netsizliği çizgisi (iz) olur ve hareketli alan flu olur.
Kullanabileceğimiz değerler özetle:
(1/1000-2) , (1/500 - 2,8 ) , (1/250-4), (1/125-5,6) , ( 1/60-8 ) , ( 1/30-11) , ( 1/15-16)
Aynı şekilde ASA (ISO) değerinin de etkisi vardır. Örneğimizde ASA değerini 100 ASA olarak belirlemiştik. Yani 100 ASA’da, 1/125’e 5,6 diyafram. Aynı koşullarda kullandığımız film 200 ASA ve yine enstantane seçimimizin sabit olduğunu düşünelim: t 1/125 e karşılık bu kez, 200 ASA için pozometremiz 8 diyafram isteyecekti. Yani 100 ASA için 1/125 e 5,6 doğruysa aynı koşullarda 200 ASA için 1/125’e 8 olacaktır.
ASA değeri arttıkça, filmin ışığa karşı duyarlılığı artar, yani hızı artar, yani daha az ışıkta pozlanabilir.