Birçok kez iyi bir görüntünün elde edilmesi için fotoğraf kamerası objektifinden gerekli miktarda ışığın, gerekli süre ile geçmesi gerektiğinden söz etmiş ve gerekli miktar ışığın geçişinin de diyafram denilen mekanizma ile ayarlandığını görmüştük. Buna karşılık kameralarda gerekli miktarda ışığın gerekli geçiş süresi de obtüratör denilen mekanizmalar tarafından sağlanır.
Göz kapağının görevini yapar; yani, ışığın düşme süresini belirler. Böylece hızlı veya yavaş enstantaneler (pozlama süreleri) kullanılarak, görüntülemek istenen fotoğrafik tasarımlar yapmak mümkündür.
Bilindiği gibi fotoğraf bir anın saptanmasıdır ve böyle de olması gayet normaldir. Çünkü kullanılan filmin duyarlılığı bunu gerektirir. Genellikle duyarlı filmin ışığın etkisine bırakıldığı süre saniyenin kesirleri ile ölçülür, özellikle hareketli konuların fotoğraflarının çekilmesinde bu çok önemlidir. Hareketli konuların fotoğraflarının tespitinde geçen ışığın süresi, yani objektifin açık kalış süresi saniyenin kesirleri olarak ayarlanmazsa konu objektifin açık kaldığı sürece hareket edeceğinden film üzerinde bu hareketler bir takım çizgilerden ve belirsiz şekilden oluşmuş bir görüntü halinde saptanacaktır ki bu da net olmayan ‘flu’ bir sonuçtur. İşte konudan yansıyan ışınların, fotoğrafta hareketi belli etmeyecek şekilde ve duyarlı film üzerine etki edebilecek bir süre içinde kameraya girmesinde kontrolü sağlayan mekanizma obtüratördür.
Muhtelif tip obtüratörler objektifin saniyenin 1/1000’ine kadar kısa bir zaman parçası açık kalmasını sağlayacak yapıdadır. Obtüratörlerin bu hızları da diyafram açıklıklarında olduğu gibi belirli ve standart bir dizide toplanmıştır. Objektifin ikinci ayar halkası veya kameranın üstündeki bir düğmesi üzerinde göreceğiniz bu rakamlar genellikle şu şekilde sıralanmıştır:
2 - 4 - 8 - 15 - 30 - 60 - 125 - 250 - 500 - 1000 - B - T
Ülkemizde çok yaygın olarak obtüratör hızlarına ‘enstantane’ deyimi kullanılır. Örneğin 60 enstantane dendiği zaman bununla anlatılmak istenen, objektifin saniyenin 60 biri kadar bir süreyle açık kalacağıdır. Obtüratör hızları da, diyafram açıklıklarında olduğu gibi, bir evvelki hızın bir sonrakinin tam yarısı olmasıdır. Böylece, dizide birbirini izleyen rakamlar yani enstantaneler birbirlerinin yarısı veya iki katıdır.
Bu dizilerde bir de ‘B’ ve ‘T’ harfleri vardır. ‘T’ harfi ‘Time’ zaman kelimesinin ilk harfidir. Kameranın enstantane ayarı ‘T’ harfine getirilip deklanşöre basılırsa, objektif deklanşöre ikinci basışa kadar açık kalır. Bu duruma poz verme denir. Bu şekilde kameranın objektifi saniyelerce ve hatta dakikalarca açık tutulabilir. Özellikle gece fotoğrafçılığında ve zayıf ışık koşulları altında fotoğraf çekimlerinde bu şekilde poz verme ile fotoğraf çekilir. ‘B’ harfi ise kısa poz vermeler içindir. Enstantane ayarı ‘B’ harfine getirilip deklanşöre basıldığında objektif açılır ve deklanşör bırakıldığında ise objektif kapanır. Yani objektif deklanşörden parmağınızı çekmediğiniz sürece açık kalır.
OBTÜRATÖR TİPLERİ
Genel olarak obtüratörler iki tiptir:
a) Mercekler arası obtüratörler: Birden fazla mercek elemanlı objektiflerde merceklerin arasına yerleştirilmiş obtüratörlerdir.
b) Perde obtüratörler: Merceklerin arasında yada gerisinde olmayıp, doğrudan doğruya kameranın arkasında film yüzeyi önünde hareket eden kumaş veya metal perdeli obtüratörlerdir.
MERCEKLER ARASI DİYAFRAM TİPİ OBTÜRATÖRLER
Diyafram tipi obtüratörler aynen diyaframlarda olduğu gibi bir halka üzerine yerleştirilmiş ve birbiri üzerinde kayarak açılıp kapanabilen 3 ila 5 metal plakadan oluşmuşlardır. Bu plakalar o şekilde ayarlanmıştır ki, bir nokta halinden yıldız veya köşegen şeklinde açılışa geçer ve kapanırken de bunun tamamen tersi olur. Böylece film yüzeyinin her tarafına aynı miktarda ışığın düşmesi sağlanmış olur. Tipik mercekler arası diyafram tipi obtüratörlerin bir açılış ve kapanışları 2 ile 4 milisaniyedir.
Bu tip obtüratörlerin çok karışık bir yapıları olup objektif etrafını çevreleyen bir halka içine yerleştirilmiş birçok küçücük parçalardan oluşmuşlardır. Bu halkayı harekete getiren ana yay obtüratörün en yüksek hızını belirler. Diğer hızlar ise bu halkayı frenleyici bir mekanizma ile sağlanır.
Ucuz fotoğraf kameralarında 1/25 ve 1/60 gibi bir veya iki enstantane ayarı vardır. Daha gelişmiş kameralarda ise bir dişliler dizisi kullanılmakta 1/500’den 1 saniyeye kadar bütün enstantaneler sağlanmıştır. Ancak bir iki ender objektifte diyafram tipi obtüratörlerin enstantane hızları 1/1000’e kadar erişebilmiştir. Bunun dışında genellikle en hızlı durum 1/500’dür.
PERDE OBTÜRATÖRLER (ODAK DÜZLEMİ OBTÜRATÖR)
Perde obtüratörleri anlatmadan önce şu açıklamayı zorunlu buluyoruz. Aslında burada anlatacağımız obtüratör tipleri perde obtüratörler değildir. Fakat ülkemizde yaygın bir şekilde bu deyim kullanıldığından biz de bu deyimi aynen kullanıyoruz. Perde obtüratörler aslında objektif önünde kullanılan bir perdenin hareketi ile belirli hızları veren obtüratör tipidir. Aşağıda anlatacağımız ve perde obtüratör diye tanımlayacağımız obtüratör tipi için doğru birdeyim kullanmak gerekirse, buna ‘odak düzlemi obtüratör’ demek gerekir. Çok küçük enstantaneye sahip, görüntü boyutları küçük ve objektifi değiştirilebilen fotoğraf kameralarında genellikle perde obtüratörler kullanılır.
Bu tip obtüratörler ortalarında çizgi şeklinde bir yarık bulunan bir perdedir ve bir silindirden diğer silindire sarılacak şekildedir. Perde duyarlı film yüzeyinin hemen önündedir. Perdenin bir silindirden diğerine sarılışı çizgi şeklindeki yarığın duyarlı film yüzeyi önünde bir kenardan diğer kenara doğru hareketini sağlar ve bu hareket ile duyarlı film yüzeyi gerekli ışığı alır. Perdenin bu hareketi yukarıdan aşağıya doğru olduğu gibi sağdan sola da olabilir. Birçok fotoğraf kamerasında ise perde obtüratörler iki perdelidir. Bu perdeler arasında kalan açıklık obtüratör aralığını oluşturur. Filmin gerekli süre ile gerekli miktarda ışığın etkisi altında kalması bu iki perde arasındaki yarığın bir kenarından diğer kenarına doğru hareketi ile sağlanır.
Genellikle lastik ile kaplanmış bezden veya metalden yapılmış bu tip obtüratörlerde ‘B’ ve ‘T’ ayarları vardır. Bu tip obtüratörier genellikle 1 saniyeden 1/1000’e kadar enstantane hızına sahiptirler. Bazı tiplerinde hareketi sağlayan yaya ilaveten bir de dişli ilave edilmiştir.
Bazı fotoğraf kameralarında, fotoğraf çeken kişinin çektiği fotoğrafta yer alabilmesi için, obtüratörün hareketini deklanşöre basıldığı andan 10 – 15 saniye geciktiren düzenler ilave edilmiştir (Timer).
Örtücü hızları şöyle sıralanır:
1/8000 - 1/4000 - 1/2000 - 1/1000 - 1/500 - 1/250 - 1/125 - 1/60 - 1/30 - 1/15 - 1/8 - ¼ - ½ - 1’ ve üzeri (genelde 30’ ye kadar, üzeri Bulb modu)
Örtücü hızı 1 tam saniyedir, 1/2 ise saniyenin yarısı, 1/125 ise saniyenin 125’te biridir.
1/60 tan sayı olarak büyük örtücü hızları ‘titremenin’ yavaş yavaş başladığı (kullanılan objektifin odak uzaklığına da bağlıdır) ve yavaş yavaş tripod gerektiren örtücü hızlarıdır. Genelde elde çekim için 1/125 alt limit kabul edilir ve 1/125, 1/250, 1/500 ve üzeri hızlarda elde çekimlerde pek sorun olmaz. Ancak 1/30, 1/15, 1/8 gibi hızlar riskidir ve sehpa kullanımını gerektirir.
ENSTANTANE AYARI
Fotoğraf kamerasının, saniyelerle ve saniyenin kesirleriyle işaretlenmiş bir kadranla kontrol edilen enstantane ayarı, diyafram açıklığı ile birlikte film üzerine ne kadar ışık düşeceğini belirler. Ama, daha da önemlisi, enstantane ayarı, hareketli ya da durağan konuların net ve keskin detaylı olarak mı yoksa belli bir izlenimi ifade edercesine bulanık olarak mı kaydedileceğini belirler.
Obtüratör açıkken fotoğraf kamerasının hareket etmesiyle oluşabilecek istenmeyen titremelerden kaçınmak için, yeterince yüksek bir enstantane hızı kullanmalısınız. Eğer, kameranızı bir üç ayak üstüne oturtursanız, kameranın titreme tehlikesi ortadan kalkacağından, saniyeler süren uzun enstantaneler kullanabilirsiniz. Buna karşın kamerayı elinizde tutuyorsanız genel kural, hiç değilse objektifinizin odak uzaklığına denk bir enstantane seçmektir. Yani enstantane kullanın. Bu kuralın nedenlerinden biri objektiflerin uzunlaştıkça daha ağırlaşması, diğeri ise kameradaki en küçük hareketin objektifin uç noktası uzaklaştıkça daha fazla kaymaya sebep olmasıdır.
Odak uzaklığı
Enstantane hızı
50mm’lik objektif için 90-135mm’de 250mm’de
1/60 sn. ya da üstü 1/125 ya da üstü 1/250 ya da üstü
Fotoğrafını çektiğiniz hareketli bir konuyu yorumlamak için, enstantaneyi kullanabilirsiniz. Örneğin, koşan bir insanı çekerken, bütün ayrıntılarıyla ‘dondurulmuş’ bir görüntü için 1/250 hatta 1/500 sn’lik bir enstantane kullanılırsa çekim sırasında koşan insan figürü, objektifin görüş alanının bir ucundan diğer ucuna doğru çok hafif olarak hareket etmiş olacaktır. Sonuç: yine kesinlikle tanınabilir bir koşucudur; ama bu kez görüntü biraz bulanıktır ki, bu da hareket ve canlılık hissi yaratır.
Her zaman, enstantane ile diyafram açıklığını birlikte dikkate almak zorundasınız. Aynı örneği kullanarak 1/500 sn de doğru poz için pozometreniz f 4 verdiyse, 1/60 sn’de f11 kullanmanız gerekecektir. Bu durumda netlik derinliği önemli ölçüde artacak belki de, dikkati dağıtan bir arka plan da netleşecektir.
Enstantaneyi yaratıcı bir şekilde kullanmanın başka bir yolu da ‘pan yapma’, yani obtüratör açıkken fotoğraf kamerasını hareket ettirmektir. Bunu yapmak için, 1/30 ya da 1/60 saniyelik bir enstantane seçin ve pozlandırma yaparken konuyu kameranıza göre aynı konumda tutmaya çalışarak konunun hareketini kamerayla izleyin. Hareket eden konu net görünecek; ama, bütün hareketsiz nesneler (arka plan gibi) bulanık olacaktır.
İyi bir fotoğraf çekebilmek için, gerekli miktarda ışığın gerekli süre ile objektiften geçmesi gerekir. Nasıl, objektiften geçen ışığın ne miktarda film yüzeyine geleceğini diyafram kontrol ediyorsa, aynı ışığın film yüzeyinde ne kadar süre ile kalacağını enstantane kontrol eder. Hareketli konuların fotoğraflarının çekiminde objektiften geçen ışığın süresi, yani objektifin açık kalış süresi saniyenin kesirleri olarak ayarlanmazsa, konu objektifin açık kaldığı sürece hareket edeceğinden film üzerinde bu hareketler flu görüntüler olacaktır. Bu noktada enstantane konudan yansıyan ışınların, fotoğrafta hareketi belli etmeyecek şekilde ve film üzerine etki edebilecek bir süre içinde kameraya girmesini sağlar.
Diyafram göz bebeği ise, enstantane göz kapağının açılıp kapanmasıdır. Fotoğraf kameramızın içinde bulunan sensörün veya filmin üzerine düşen ışığın süresini ayarlayan sistem, fotoğrafın ne kadar zaman diliminde çekileceğini de belirler. Enstantane yaprak adı verilen metalden yapılmış perdedir. Deklanşöre basıldığında seçilen zamana göre perde-enstantane açılır film ya da sensör üzerine ışık üzerine düşer ve perde kapanır. Işık koşullarına ve hareket özelliklerine göre bir fotoğraf ya çok kısa ve ya uzun zaman süresinde çekilebilir. Işığın film üzerine düştüğü süreye ‘Pozlandırma’ adı verilir. Güçlü ışıklarda az, zayıf ışıklarda uzun pozlandırma yapılır. Yine hareketi dondurmak için az, flulaştırmak için uzun pozlandırma söz konusudur. Düşük pozlandırma sürelerinde (özellikle gece manzara fotoğrafı çekimlerinde) perde daha uzun süre açık kalacağı için, fotoğraf kameramiz titreşime karşı aşırı hassasiyet gösterir. Bu gibi durumlarda kesinlikle tripod kullanılmalıdır. Özen isteyen durumlarda, az ışıkta çok yakından ya da çok uzakta bulunan bir konunun fotoğrafı çekilmek istendiğinde, fotoğraf kamerası yeterli bir süre için yani obtüratörün açık kaldığı sürece durağan kalması gerektiği zamanlarda tripoda ihtiyaç olur.