Nasrettin Hoca’nın karısı, bir sabah Hoca’ya şaka yapmak istemiş. Pişirdiği ateş gibi sıcak çorbayı hiç bekletmeden sofraya koyup:
-Efendi, buyur çorbanı iç, demiş.
Ancak çorbanın sıcaklığını unutup bir kaşık içerek tuzuna bakmak isteyince gözlerinden yaşlar boşanmış.
Hoca:
-Ne oldu hatın? Diye sorunca, kurnaz kadın:
-Rahmetli annemi hatırladım da kendimi tutamadım. Rahmetli bu çorbayı çok severdi.
Sıra Hoca’ya gelmiş. Hoca da bir kaşık çorbayı ağzına götürünce onun da gözlerinden yaşlar gelmiş.
-Sen niye ağlıyorsun efendi? diye sorunca, Hoca:
-‘Uğursuz annen ahirete niçin seni de götürmemiş? Ben de ona ağlıyorum.’ cevabını vermiş.