1842 yılında New York'ta doğmuş olan ünlü Amerikalı filozof. Temel eserleri: Pragmatism (Pragmatizm), The Meaning of Truth (Pragmatizm),The Meaning of Truth (Hakikatin Anlamı), The Varieties of Religous Experience (Dini Deneyimin Çeşitleri).
Pragmatizmi: Amerika'daki ilk psikoloji laboratuvarını oluşturmuş olan James, doğruluğu ve gerçekliği tek yanlı olarak yalnızca eylemlerin sonuçları ile değerlendiren pragmatizm akımının kurucusudur. Bu akıma göre, gerçeklik ve doğruluk insanın bakış açısından, zihinsel kanaatlerinden ve dolayısıyla eylemlerinden bağımsız değildir. Bundan dolayı, gerçeklik eylemlerin sonuçları, başarıları ve yararlılıklarıyla değerlendirilmelidir.
James bir düşüncenin nereden ve nasıl türediğini ya da onun öncüllerinin neler olduğunu sormak yerine, bu düşüncenin sonuçlarını incelemiştir. Onun gözünde pragmatizm, ilk nesnelerden, ilkelerden, kategorilerden öteye, son nesnelere, ürünlere, sonuçlara ve olaylara yönelmektir. James'a göre, kendisinden önceki klasik felsefe 'nesne nedir?' diye soruyor ve kendisini önemsiz şeylerde kaybediyordu. Darwin'in evrim teorisi, 'varlığın kaynağı nedir?' diye soruyor ve kendisini yıldızlar yığınında yitiriyordu.
Oysa, pragmatizm, 'sonuçlar nelerdir?' diye sormakta ve düşüncenin yüzünü, eylem ve geleceğe yöneltmektedir. Nitekim James, yaşamı doğrudan ilgilendiren somut olgulara, eylemlere, insanın yaşamını şimdi ve yakın gelecekte doğrudan etkileyen güç ve eyleme önem vermiştir. Ona göre, dünyanın bitip tamamlanmış olan hiçbir yanı yoktur; dünya, onun varlık anlayışına göre, hiçbir tür içermez ve sürekli bir oluşum içindedir. Dünya biricik bir varlıktan değil, bireylerden, bireysel varlıklardan oluşur.
James'a göre, pragmatizm yalnızca bir yöntemdir. Bir yöntem olarak pragmatizm, insan yaşamının bir amacı olduğunu öne sürer. Dünya ve insan üzerine yeni bilgi ve yorum getirme iddiasında olan birbirlerine rakip teoriler, yalnızca insan yaşamının amacına göre değerlendirilmelidir. Ona göre, dünya üzerine olan bir teori, insan yaşamıyla ilgili birçok konuyu gözardı ederek kesin sonuçlu yanıtlara ulaşıyorsa eğer, reddedilmelidir. Böyle bir teori kaçınılmaz olarak dogmatik bir öğretidir. Pragmatizmin, James'a göre, hiçbir dogması, mutlak hiçbir öğretisi yoktur. O, yaşamın kesin ve kanıtlanmış olgularını ön plana çıkararak, yalnızca yaşamı ölçü alır.
Bilgi Teorisi: Mutlak ve değişmez bir sonuç öne sürmeyen James, düşüncede kendisine hareket noktası olarak sonucu alır. James'a göre, bilimde, felsefede, teolojide hiçbir tanım ya da formül kesin, nihai ve değişmez değildir. İnsan ve dünyayı konu alan teorilerin anlamları, sadece onların problemleri çözme kapasitesinde aranmalıdır. Eğer, bir teori ya da formül bir problem çözemiyor, pratik yaşam için şöyle ya da böyle, şu ya da bu şekilde bir farklılık yaratmıyorsa, o teori ya da formülden vazgeçilmelidir.
James'a göre, düşüncenin, teorinin anlamı söz konusu teori ya da düşüncenin işe yararlılığıyla belirlenir. O, yararlıkla da, yalnızca bireyin maddi ihtiyaçlarının karşılanmasını değil, aynı zamanda insanın ve toplumun gelişmesine katkıda bulunan herşeyi anlatmak ister. Bu anlamda din, James'a göre, tümüyle doğrudur ve din konusunda, dinin sonuçlarına bakarak yargıda bulunmak gerekir. O, dinin metafizik bir değere sahip olup olmadığını bilmediğini söyler. Fakat din, James'a göre, her durumda yararlı bir varsayımdır.
O, bilgi teorisi bakımından empiristtir; yani bilginin kaynağında duyu deneyinin bulunduğunu öne sürer. Ona göre, bilgi, duyu algısının akıl yoluyla işlenmesinden başka hiçbir şey değildir ve söz konusu işleme faaliyeti için karşılaştırma ve ayırdetme yetilerinden fazlasına gerek duyulmaz. Eşyayı, nesneleri anlamak, onların ne olduklarını bilmek demektir. Bunu ise, ruhun cisimlerle, gerçeklikle ilk ve dolaysız teması olan canlı deneyim, tecrübe sağlar. Saf olarak bilgi denilen ürün sonradan gelir ve bu canlı temas üzerine kurulur. Bilgi, ruhun deneyim üzerine, beş duyu yoluyla sağlanan verilere göre yaptığı bir çalışmanın ürünüdür.