Helenistik çağın son büyük filozofu Plotin’dir. Plotin, gerçekten Hristiyan orta çağlarının ve İslam dünyasının da büyük ilham kaynağı olarak kabul olunan bir filozoftur. Helenistik çağın, bu son felsefesi, dini bir felsefedir. Ruhçu bir görüştür. İdeaların gerçek olduğu ve ruhun ölümsüzlüğü kabul edilir.
Plotin, bu sonsuzluk fikrini canlandırarak, mutlak varlığın özü haline getirmiştir.
Plotin, ruhun kurtuluşuna uygun bir varlık felsefesi geliştirmiştir. Ona göre varlık; Bir, Akıl (nus) ve Ruh gibi üç ana dayanaktan oluşur. Bunlar birbirlerine bağlıdır. Bu birlik “zihinle kavranamaz olan sonsuz bir”dir. O, her yerde hazırdır, fakat görünmez.
En üstte gerçek varlık olan Bir bulunur. Bir’e “bir”den başka yüklem yüklenemez: “Bir, birdir” Birliğini kaybeden varlığını kaybeder.
Su ve ışığın kaynağından çıkıp yayıldığı gibi varlık da Bir’den çıkıp öyle yayılır. Bir, taşarak Nus’u, Nus taşarak Ruh’u, Ruh ise belirsiz olan Madde’yi belirleyerek, şu görünüşler alemini meydana getirir.
Uyarı: Varlığın Ruh tarafından meydana getirilmiş ve Ruh cinsinden bir yapısı olduğunu ileri süren felsefi görüşe Spirtualizm denir.
Plotin’in bu düşünceleri arasında “entellektüalizm” de önemli bir yer tutar. Düşünmek, yani “Gerçek”i kurmak, varlığa getirmeye “entellektüalizm” denir.
Plotin’e göre Bir hakkındaki bilgiye iki yolla ulaşılır:
1. Önermeden önermeye adım adım giderek, düşünerek, “diyalektik” yaparak.
2. “Vecd”e ulaşıp “sevgi” ile.