Zenon’dan sonra Epikür çıkar. “Epikür’ü bizde yanlış anlarlar. Zevk ve sefa meselesi... Bizde bu felsefe, cismani, şehvani manada zevk ve sefa olarak anlaşılır. Hayır! (Epikür) bu değildir. (Epikür) öyle ruhi hasletler arar ki, ruhi sefaya ve neş’eye, şevke varmanın ahlakı yolunda gider.” (N.F.Kısakürek, saf. 31, 32)
Epikür, Eflatun’un ölümünden sonra Akademiye girmiştir. Onun fikirleri Eflatun’un fikirlerine karşı idi. Epikür’ün fikirlerini üç nokta etrafında toplayabiliriz.
1. Kanonik
Doğru bilgiyi “idea” değil, “duyum” verir. “Ortak kavram”lara birtakım anlamlar vererek onlar hakkında “kanaat” sahibi oluruz. Ortak kavramlara da tek tek nesnelerden aldığımız duyumlarla varırız. Doğru veya yanlış olanlar kanaatlerimizdir, yoksa duyumlarımız değildir. Duyumlar daima doğrudur. Gerçek ve nesneldirler. “Var olmak algılanmış olmaktır.” Bilgiyi böyle, duyuma indirgeyenlere “sansüalist” veya “ampirist” denir.
2. Fizik
Evrendeki cisimler boşluk ve atomdan yapılmıştır. Atomlar çeşitli şekil ve büyüklükte, bölünmez, dolu, ağır, hareketli, yayılımlı, ezeli, ebedi, kokusuz, basit cisimlerdir. Ağırlıkları nedeniyle boşlukta düşerken “eğilim”leri nedeniyle birbirlerine çarparak cisimleri oluştururlar.
Epikür’e göre ruh, Eflatun’daki gibi ne “ölümsüz bir cevher”dir, ne de bedenden bedene göçer. Göçse idi, bir aslan ruhunun bir kuzuda bulunduğunu görürdük. Ruh ile beden bir kap ile, o kaba konan suya benzer. Su nasıl kabın şeklini alırsa ve kap parçalanınca, su nasıl, dökülüp, saçılırsa ruh da onun gibi bedende bulunur.
3. Etik (Ahlak)
Ruh sükunetine erişmek için, insanları acı veren korkulardan kurtarmak lazımdır görüşünü savunur. Bu korkular, Epikür’e göre, Tanrı, Ölüm ve kaderdir. “Ölüm biz hayatta iken, daha gelmediğine, ölüm geldiğinde de biz hayatta olmayacağımıza göre, ondan korkmanın bir gereği yoktur.” Epikür’e göre mutluluk zevk ve hazdan meydana gelir. Bu görüşe “Hedonizm” denir.
Özellikleri:
• Pratik bir nitelik taşır.
• Ahlak felsefesidir.
• Gayesi mutluluktur.
• Mutluluk için korkulardan insanlar kurtarılmalıdır.
• Felsefe mutluluğa ulaştıracak yolların aranmasıdır.
• Doğa bütün ile araştırılmalı.
• İnsanın neye ulaşmak ve neden kaçmak istediği belirlenmeli.
• Bilgi araçları, özellikle “doğrunun ölçüsü” aranmalıdır.