Ali Ekrem Bolayır
...
Servet-i Fünûn'da Sâhir, Zahir, Fâir, gibi namlarla bazı manzumecikler neşreden nevhevesler de şairliğe oldukça istidad gösteriyorlar. Hayfa ki bir taraftan da inhimâk-i teceddütle yazdıkları şiir değil, oyuncak oluyor. Hem şekilleri fena yapılmış, boyaları fena sürülmüş Eyyüb oyuncağı. Kabahati bu çocuklara atfetmemeli : Onlara şimdiye kadar kimse bir itiraz etmemiş, hatta eserlerine daima âsâr-ı deha namı verilegelmiştir! Bir kere "yeni" denilen ve manalı manasız, lüzumlu lüzumsuz birkaç kelime veya terkip yazmakla husulüne kanaat olunan tavr-ı beyan edildi mi yazılan şiir mutlaka güzel, mutlaka pek güzel addolunur. İşte bu böyle kabul olunmuş, takarrür etmiş bir meslek. Bu takdirat baranına boğulan çocukların gözleri artık bir lem'a-i hakikat görmez oluyor. İtikadımızca edebiyata hizmet namıyla her şiiri medhetmek şübban-ı edebin terakkisine mani olmak demektir. Asırlardan beri malum olan hakayık-ı bedîhiyyedendir ki terakkiyât-ı edebiyyeyi temin eden esbâbdan biri ve belki birincisi tenkittir. Art poetigue (Şiir Sanatı) unvanlı eser-i meşhurunda "Bouvallau" ne diyor? Asarınızı tenkitten çekinmez üdeba bulunuz, bunlar yazdığınız şeylerin samimî dostları, hatalarınızın gayur düşmanları olsunlar. Bu üdebânın yanında müellifin nahviyetini terk edin, fakat dostu müdahinden tefrik eyleyiniz.
Sözcükler