Türk halk kültüründe yaygın inanışlardan birisi de saklanan hazinelere yapılan bir takım tılsım ve büyülerle onların bazı olağanüstü güçler tarafından “sahip”lenileceğine inanılmasıdır. Bu şekilde “sahipli hazine”lerin kazılması esnasında söz konusu olağanüstü gücün değişik kılıklara girerek kazı yapanları korkuttuğuna hatta çarpacağına inanılır. Halk kültürümüzde bu konumdaki olağanüstü varlıklarla ilgili pek çok efsane ve memorat anlatılır. Hazine veya gömü iyeleri resmi veya kitabî İslâmî öğretinin yayılıp yaygınlaşmasıyla yavaş yavaş cin inancıyla birleşmekte veya doğrudan geleneksel cin anlatılarına dönüşmektedirler. Bu süreç aynı nedenlerle hemen hemen Türk halk kültüründe var olan veya varlığına inanılan bütün olağanüstü güç, ruh vb. mitolojik varlıklar tarafından da yaşanılmaktadır. Türk halk kültüründe binlerce yıl “Albastı, Karabasan, Ağırlık”, “Demirkıynak” gibi adlar, farklı kılık ve kişilikler olarak inanılan olağanüstü varlıklar gittikçe İslâmileştirilip tek tip bir “cin” anlayış ve yorumlayışı içinde asimile edilerek sosyal ve kültürel hayatları sona ermektedir.