Türk Mitolojisi
"İlk insan (herhalde Âdem), nereden geldiğini düşünmüş ve bu konuda gün geçtikçe kafasını yormaya başlamış. Nasıl doğdum, nasıl dünyaya geldim diye, hep düşünür gezermiş. Artık bir gün kendi kendine şöyle söylenmeye başlamış : "Eğer gökten düşseydim, o zaman kar ve buzla örtülü ve buzdan bir adam olurdum. Güney, kuzey, doğu veya batı yönlerinden birinden gelseydim, o zaman bende ağaç ve çayırların izleri olur ve bunlar da rüzgârla uçuşurdu. Yok, yerin en derinliklerinden gelseydim, elbette ki o zaman çamur ve toz içinde kalırdım!" İlk insan işte böyle düşüne düşüne kalakalmış. En sonunda şu karara varmış. Demiş ki beni doğursa doğursa, yine Büyük Ana Kübey Hatun doğurmuş olmalıdır. Çünkü onun içinde bulunduğu ağacın göğsünden sütler akar. Bu sebeple ilk insan Hayat Ağacı'nın karşısına gitmiş ve şöyle demiş : "Beni doğuran ana sen olmalısın! Beni yaratıp meydana getiren anne sen olmalısın!" Ağaç ilk insana, ilk insan da ağaca bakmış ve sonunda adam, bu ağacın kendi annesi olduğunu anlamış ve şöyle demiş : "Ben yetim bir çocuk iken sen beni büyüttün! Ben küçük bir çocuk iken sen beni adam ettin!"