Kaynak: Türk Halk Şiiri, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir, Eylül 2011.
Bade içme; şamanizm, destan, halk hikâyesi ve âşıklık geleneğinde en çok karşımıza çıkan olaydır. Rüyada usta bir şaman, bir destancı veya pir (Hazreti Hızır, aksakallı ihtiyar) elinden içilen bade ile kendinden geçme ve uyandıktan sonra şiir söyleme yeteneğine kavuşmayı esas alır.
Anadolu sahası âşıklık geleneğinde çeşitli sebeplerle evinden ayrılan kahraman bir mezarlıkta, su yanında veya ıssız bir yerde uyuyakalır. Rüyasında Hazreti Hızır’ı veya pirleri görür. Hazreti Hızır, kahramana üç bade uzatır veya duruma göre bazı yiyecekler verir. Bunlardan birincisi Allah; ikincisi üçler, yediler, kırklar; üçüncüsü de bir güzelin aşkınadır. Kahraman üçüncü badeyi içtikten sonra günlerce baygın yatar. Daha sonra bir saz sesiyle uyandırılır. Ercişli Emrah, Çıldırlı Âşık Şenlik, Narmanlı Sümmanî, Bardızlı Nihanî, Posoflu Müdamî, Posoflu Zülâlî, Bayburtlu Celalî, Âşık Yaşar Reyhanî, Âşık Murat Çobanoğlu, Âşık Osman Feymanî, Âşık Şeref Taşlıova, vb. gibi âşıklara pir dolusu bade içirilmiştir.
Hem halk hikâyeciliği, hem de saz şairliği alanlarının içinde önemli bir yeri olan Köroğlu da pir elinden bade içmiştir. Ayrıca onun mizacı gereği badenin şekli de değişmiş ve ona er dolusu bade verilmiştir.
Badeli âşıkların büyük çoğunluğu Umay Günay’ın sistemleştirdiği şekilde, bade içme olayını dört safhada tamamlamışlardır: