Kaynak: Akdeniz Uygarlıkları Sanatı, T.C. Anadolu Üniversitesi Yayını.
8. yüzyılın sanatsal üretimini derinden etkileyen en önemli olayı İkonaklasmus denilen tasvir kırıcı harekettir. 726 yılında Bizans İmparatorluğu’nun aldığı dini betimlerin yasaklanması kararının altında pek çok neden bulunabilir. Bunlardan belki de en baskını tasviri yapılan kutsal kişiliklerin birer tapınma nesnesi haline dönüşmesidir. İnananın, ikonanın kendisine dua edip tapınması, üstelik ikonanın alım satımı yapılan ticari bir mal muamelesi görmeye başlaması yasakların ortaya çıkışına yol açmıştır. Her ne kadar manastırlar bu duruma karşı çıkmışlarsa da, 843’e kadar imparatorluk başkenti ve çevresinde etkili olan bir tasvir yok etme/yapmama süreci yaşanmıştır. Bu dönemde kiliselerin figürlü betimleri yerine simgesel işaretlerin yapıldığı görülmektedir. İstanbul’da Aya İrini Kilisesi’nin apsisinde görülen haç bu dönemin en belirgin eserlerinden biridir.
Tasvir yasağı artık doğudan kopmuş olan Batı Akdeniz toplumunun sanatını etkilememiştir. Özellikle minyatürlü elyazmalarının üretiminin yoğun olduğu dikkat çeker. Frank soyundan gelen Şarlman’a 800 yılında Roma’da Aziz Petrus Kilisesinde Papa tarafından giydirilen taç, birçok değişimin ve mesajın işareti gibidir. Akdeniz’de kendini o güne kadar tek imparator olarak görmüş Bizans İmparatoru Şarlman’ı kabul etmek zorunda kalır. Avrupa’nın büyük bölümünde etkili olan Şarlman döneminde gelişen Karolenj mimarisi yine de Bizans etkilidir. Ancak bu etkinin daha çok Iustinianus döneminin Avrupa’ya uzanan sanat hâkimiyetinden kaynaklandığı da yadsınamaz. Aachen’daki Şarlman’ın saray şapeli merkezi planı, kubbesi ve düzenlemeleriyle 6. yüzyılın San Vitalesi’ne benzerlikler gösterir.
Roma’da yaklaşık 822’lerde yapılan San Zeno Kilisesi’nin mozaikleri Bizans geleneğini anımsatmaktadır. Papa Paschal tarafından yaptırılan mozaiklerde apsiste merkezdeki İsa etrafındaki kutsal kişiler ve alt şeritteki kuzu tasvirleriyle Erken Hristiyanlık Roması’nda görülen resim geleneğini hatırlatır. Bu durumun tesadüfî olmadığı açıktır; Aziz Petrus Kilisesi gibi erken Hristiyanlığın çok önemli anı yapılarından birinde taç giyen Karolenj imparatorunun ve onun canlandırmak istediği yeni Roma ve yeni Konstantin imajının bir parçasıdır. Bunun yanı sıra Batı Akdeniz’in sanatı dile getirilmesi gereken önemli elyazması üretimleriyle de öne çıkar. 9. yüzyılın Karolenj sanatındaki başat örneklerden biri Utrecht Psalteri olarak adlandırılan minyatürlü elyazmasıdır.