Antropoloji, T.C. Anadolu Üniversitesi Yayını No: 1761 Açıköğretim Fakültesi Yayını No: 912, 2007, Eskişehir.
Animizm insanlarda ve diğer canlılarda var olduğu düşünülen ruhların fiziksel çevrede bulunan her türlü nesnede de bulunduğuna inanılmasıdır. Animizm kuramını antropolog Tylor geliştirmiştir. Tylor, animizmi bütün dinlerin temeli kabul eder. Ona göre uyku, uyanma, düş, hayal kurma, sarhoşluk, karabasan, trans, cinnet ve ölüm gibi yaşantılarını ruhların davranışlarıyla ilişkilendiren ilkel insanın, aynı ruh dünyasının kendi çevresinde bulunan canlı ve cansız bütün varlıklarda da bulunduğuna inanması, dinin başlangıcıdır. Bu inanç biçiminin en önemli etkisi, canlı ve cansız her şeyde ruhların varlığını gören insanın, onları incitmekten ve onlara zarar vermekten çekinmesidir.
Animatizm ise bunun bir adım öncesidir ve insanların bütün doğayı canlı olarak algılaması biçiminde tanımlanabilir. Bu, doğaüstü güçlerin varlığına dair inanç için ilk basamaktır. R. R. Marrett’in dinlerin evrimi kuramında, ilk insanların açıklayamadığı ya da şaşkınlığa düştüğü olay ve nesneler karşısında doğaüstü güçlerin varlığına ve her nesnenin canlı olduğuna inanması olarak tanımlanır.
Animalizm, insanların hayvanlarla kurduğu özel mistik bir ilişkinin adıdır. Özellikle avcı kültürlerde avcıyla avı arasında büyüsel ve mistik bir ilişki kurulur. Animalizm, bu ilişki çerçevesinde ortaya çıkan bir dizi işlemlerin toplamıdır. Bunlar arasında hayvanın insana benzetilmesi, avcının öldürdüğü hayvandan özür dilemesi, kemikleriyle fala bakılması ve av öncesinde avın iyi geçmesi için düzenlenen büyü sırasında avlanacak hayvanın taklidinin yapılması gibi işlemler yer alır. Özellikle Kuzey Amerika’nın Kızılderili kültürlerinin av ritüellerinin temeli animalizme dayanır.