Ahdî, Bağdat’ta doğdu. Asıl adı Âşık Çelebi ve Riyazî’ye göre Mehdî, Âlî’ye göre Ahmet’tir. Edebiyatımızda, Ahdî-i Bağdadî olarak tanındı. Şemsî mahlasıyla şiirler söyleyen Şemseddin adında birinin oğludur. Öğrenimini tamamladıktan sonra Husrev adlı şair arkadaşıyla birlikte 1552 tarihinde Osmanlı ülkesine gitmek üzere Bağdat’tan yola çıktı. Bu süre içerisinde Ahdî, birçok yeri dolaştı ve pek çok şairle görüşüp tanışma fırsatı yakaladı. Yolda arkadaşının ölümünden sonra da gezisini sürdürdü ve Kanunî Sultan Süleyman devrinde İstanbul’a geldi. Eserinde İstanbul’un güzelliğinden, bilim adamı ve şairlerin çokluğundan bahseden Ahdî, uzun süre burada ve bir süre de Edirne’de kalarak devletin ileri gelen kişileriyle, büyük âlim, bilgin ve şairlerle tanıştı; toplantılara katılarak hem bilgisini arttırdı hem de onlar hakkında bilgi topladı. Ayrıca Ahdî, Kanunî Sultan Süleyman’ın şehzadesi Sultan Selim’le de tanışma fırsatını elde etti ve onun yardımlarını görüp toplantılarına katıldı. On bir yıl kadar süren bu uzun gezinin sonunda tekrar Bağdat’a döndü ve gezisi sırasında topladığı bilgilerle tezkiresini yazdı.
Ahdî, ömrünün geri kalan kısmını Bağdat’ta geçirdi ve 1593 yılında orada öldü.
Kaynak: Eski Türk Edebiyatının Kaynaklarından Şair Tezkireleri, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir, Nisan 2012.