Roman ve öyküleri Türkçeye de çevrilen Gabriel Garcia Marquez 1927'de Kolombiya'nın Aracataca kentinde doğdu. Büyükannesiyle büyükbabasının evinde ve teyzelerinin yanında büyüdü. Başkent Bogota'daki Kolombiya Ulusal Üniversitesi'nde başladığı hukuk ve gazetecilik öğrenimini yarım bıraktı. 1940'lardan başlayarak uzun yıllar gazetecilik yaptı. Öykü yazmaya 1940'ların sonlarında başladı.
Yayınlanan ilk önemli yapıtı Yaprak Fırtınası idi. 1961 de yayınlanan Albaya Mektup Yazan Kimse Yok adlı romanını, Hanım Ana'nın Cenaze Töreni(1962) adlı öykü kitabı ve Kötü Saatte(1962) izledi. Yazar en tanınmış romanı Yüzyıllık Yalnızlık'ı(1967) Meksika'ya ilk gidişinde yazdı. Yüzyıllık Yalnızlık'taki bir bölümden etkilenerek yazdığı öykülerini İyi Kalpli Erendina(1972) adlı kitapta toplayan yazar daha sonra sırasıyla Mavi Bir Köpeğin Gözleri (1972), Başkan Babamızın Sonbaharı (1975), Kırmızı Pazartesi (1981), Kolera Günlerinde Aşk (1985), Labirentindeki General (1989) yayınladı.
Yazarın Türkiye 'de yayınlanan diğer kitapları arasında Bir Kayıp Denizci, Sevgiden Öte Sürekli Ölüm, Aşk ve Öbür Cinler, Şili de Gizlice, On İki Gezici Öykü ve Bir Kaçırılma Öykü sayılabilir.
İspanyolca dilinin en yetkin kalemlerinden biri olarak gösterilen Marquez, 30 yıldan uzun süredir Meksika'da yaşıyordu ve son yıllarda çok az kamuoyu karşısına çıkmıştı. "Büyülü gerçekçilik" akımının en önemli isimlerinden Marquez, 31 Mart'ta hastaneye kaldırılmıştı. Ünlü yazara aşırı su kaybının yanı sıra akciğer ve idrar yolları iltihabı teşhisi konulmuş, antibiyotik tedavisinin ardından taburcu edilmişti.
"Yüzyıllık Yalnızlık", "Kolera Günlerinde Aşk", "Kırmızı Pazartesi", "Albaya Mektup Yazan Kimse Yok", "Labirentteki General", "Aşk ve Öbür Cinler" ve "Bir Kayıp Denizci" gibi unutulmaz eserlere imza atan Marquez, 1982'de Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü.
Marquez, yaşam öyküsünü anlattığı "Anlatmak için Yaşamak" adlı son eserini 2002'de yayımladı.
1967'de yayımlanan roman tüm dünyada 30 milyon adetten fazla sattı.
İKİ YIL ÖNCE YAZMAYI BIRAKMIŞTI
Kardeşi, iki yıl önce, ünlü yazarın demans (bunama) hastası olduğunu ve yazmayı bıraktığını açıklamıştı. New York Times gazetesi, "Yüzyıllık Yalnızlık"ı, tüm insanlık için "Eski Ahit'ten bu yana okunması gereken ilk edebiyat ürünü" olarak tanımlamıştı.
1928’de Kolombiya'nın kuzeyindeki yoksul Aracataca kentinde doğan ve büyükannesi ve büyükbabasının yanında büyüyen Garcia Marquez, çocukluk yıllarını tüm eserlerinin kaynağı olarak niteliyor.
İki iç savaşa katılan, liberal bir insan hakları eylemcisi olan büyükbabasının siyasi çizgisinden etkilenen yazar, büyükannesinin anlattığı hurafeler ve halk hikayeleriyle büyüdü. Büyükannesin söz ettiği, evin etrafında, ifadesiz bir şekilde dans eden ölü ataları ve hayaletler en büyük romanında yer buldu.
Cizvit okulunda hukuk öğrenmi görmeye başlayan Garcia Marquez, gazetecilik yapmak için okulu bıraktı. 1954'te çalıştığı gazete tarafından Roma'ya gönderildi. O zamandan sonra ömrünün büyük bölümünü Paris, Venezuela ve son olarak da Mexico City olmak üzere yurt dışında geçirdi. Romanlarıyla ünlenmesine rağmen hep gazeteciliğe devam etti. William Faulkner'dan derin bir şekilde etkilenen Garcia Marquez, ilk romanını 23 yaşında yazdı.
1955'te yayımlanan "Yaprak Fırtınası" ve sonrasındaki üç kitabı, yazarı büyük bir ticari başarıya ulaştırdı. Yüzyıllık Yalnızlığın ilk bölümünü yazma fikri Acapulco'ya giderken aklına geldi. Geri dönüp, günde altı paket sigarayla odasına kapandı. 18 ay sonra "geri döndüğünde" ailesinin 12 bin dolar borca girdiğini öğrendi. Ama elinde çok satan romanına dönüşecek 1300 sayfa vardı.
Romanın İspanyolca ilk basımı bir hafta içinde tükendi. Sonraki 30 yıl içinde kitap 30'dan fazla dile çevrildi. Yazılarının canlılığı, dil zenginliği ve derin hayal gücüyle hayranlık uyandıran yazar "sürrealizminin Latin Amerika'nın realizminden kaynaklandığını" söylemişti.
Garcia Marquez'in, Şilili bir göçmenin memleketine dönüş deneyimini anlattığı romanının 15 bin nüshası Şili hükümetinde yakıldı. Yazar, eski Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand ile kişisel dostluk kurdu ve Bogata'dan eski Küba lideri Fidel Castro'nun ajansını idare etti.
1982'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan yazar, 1986'da bir başka çok satan romanı Kolera Günleri'nde Aşk'ı yayımladı.