Fatih’in yakın çevresinde bulunan ve ona otuza yakın kaside yazan bir şair de Aşkî’dir. Şairin padişaha yakınlığı ve o devirdeki rağbeti yanında, şiirin kurallarına hâkim, gazellerinin güzel olduğunu ifade eden Sehî, daha sonraki devirlerde şiirdeki tesirinin devam etmediğini de belirtmektedir. Latifî, Hasan Çelebi ve Âşık Çelebi’nin değerlendirmelerine göre, şiirinde akıcılık olmadığı gibi, yazdıklarının da bir önemi ve şöhreti bulunmamaktadır. Fatih’e yakın olmakla bir üstünlük sağlayan şairin bu durumunu, dönemi şairlerinden birisi,
Âşkiyâ tâli’üne aşk olsun
Gerçi nazmun kötü sitâren eyü
mısralarında açıkça dile getirmiştir. Câmi’ü’n-Nezâir’de şairin yirminin üstünde şiirine yer verilmesi onun Türk şiirinde önemli bir yerinin olduğunu gösterir. Aşkî’nin gazel ve kasidelerinden başka Nizâmî’den yaptığı Heft Peyker çevirisi vardır. Bu eseri tanıtan Günay Kut, Cemâlî’nin tezkirelerde belirtildiğinin aksine çok iyi bir mesnevi şairi olduğunu ifade etmektedir.