Doğum tarihi: 15 Ocak 1902, Selanik, Yunanistan
Ölüm tarihi ve yeri: 3 Haziran 1963, Moskova, Rusya
Nâzım Hikmet Ran, ressam Celile Hanım ile hariciye memurlarından Hikmet Nâzım Bey’in oğlu olarak Selanik’te doğdu. İstanbul’da Nişantaşı Sultanisi’ni ve Bahriye Mektebi’ni bitirdi (1919). Çocuk denecek yaşta yazmaya başladığı şiirleri üzerindeki ilk etki, aynı zamanda bir Mevlevî ve şair olan dedesi Nazım Paşa’dan gelir. Şair, 17 yaşında yazdığı “Serviliklerde” başlığını taşıyan yayımlanmış ilk şiirini Yahya Kemal’in düzelttiğini söyler. 1918’den itibaren Yeni Mecmua, Kitap, Alemdar, Ümit gibi gazete ve dergilerde yayımlanan ilk şiirlerinde mütareke dönemi ve Millî Mücadele atmosferi içerisinde ulusal duygular işlenmiştir. Bu şiirlerde hece vezni, kafiye düşürme ve dilini olgunlaştırma konusunda gelişme kaydettiği görülür.
Nâzım Hikmet’in yaşamını ve düşünce dünyasını etkileyen önemli olaylardan birisi 1921 yılında Millî Mücadele’ye katılmak üzere bir grup arkadaşıyla birlikte geçtikleri İnebolu’da gerçekleşmiştir. Burada Ankara hükümetinin iznini beklerken Almanya’dan gelen Spartakistlerle tanışır.
Bu grup içerisindeki Sadık Ahi’nin (Mehmet Eti) anlattığı Bolşevik Devrimi, Marks, Engels, sosyalizm, sınıf çatışmasına dair görüşlerden etkilendiği anlaşılan Nâzım Hikmet, kısa sürede bu düşünceleri benimsemiştir. Cepheye gitmek istemelerine rağmen, arkadaşı Vâlâ Nureddin ile birlikte Ankara hükümeti tarafından öğretmen olarak Bolu’ya görevlendirilir. Bir süre öğretmenlik yaptığı Bolu’da Sovyetler Birliği’ne gitmeye karar verir. Önce Batum’a oradan Moskova’ya gider. Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi’ne kaydolur. Burada iki yıl ekonomi politika öğrenimi görür. Nâzım Hikmet, Rusya’da Marksizme bağlanmış, insana, topluma, insan ilişkilerine bakışı Marksizm’in diyalektik ve tarihsel materyalizm kuramına göre biçimlenmiştir. Bu yıllarda Vladimir V. Mayakovski (1893-1930) başta olmak üzere Rus fütüristleri ile konstrüktivistlerinin sanat görüşlerini tanır ve şiir anlayışı bu yönde değişir. Vezinsiz ve basamaklı dizelerden oluşan şiir biçimini ilk defa bu yıllarda denemeye başlar.
“1924 sonlarında gizlice Türkiye’ye gelir. Aydınlık ve Orak-Çekiç dergilerinde çalışmaya başlar. Yasadışı Türkiye Komünist Partisi’ne üye olur. Parti üyelerinin tutuklanmaya başlaması üzerine Haziran 1925’te yeniden Moskova’ya gider. İstiklâl Mahkemesi tarafından gizli örgüt üyesi olmak suçlamasıyla gıyabında yargılanıp on beş yıl hapse mahkum edilir. 1926’da Viyana’da Komünist Parti Kongresi’ne katılır. İlk şiir kitabı Güneşi İçenlerin Türküsü Bakü’de (1928) basılır. Aynı yıl Cumhuriyet’in beşinci yılı için çıkarılan aftan yararlanmak üzere gizlice Türkiye’ye giriş yapar. Hopa’da tutuklanır ve İstanbul üzerinden Ankara’ya götürülür. Üç ay hapse mahkum olur.
Tahliye olduktan sonra Resimli Ay dergisinde çalışmaya başlar. 835 Satır ve Jokond ile Si-Ya-U adlı kitaplarını yayımladığı 1929 yılında edebiyat çevrelerinin dikkatini çeker. Resimli Ay dergisinin Haziran ve Temmuz 1929 sayılarında “Putları Yıkıyoruz” başlığı ile yayımladığı iki yazıda Abdülhak Hâmid ve Mehmet Emin Yurdakul’u yıpratıcı bir biçimde eleştirir. 1929-1933 yılları onun sanatsal faaliyetleri açısından verimli bir dönem olur; bu süreçte Varan 3, 1+1=Bir (Nail V. İle birlikte), Sesini Kaybeden Şehir, Benerci Kendini Niçin Öldürdü, Gece Gelen Telgraf adlı şiir kitapları ile Kafatası, Bir Ölü Evi adlı oyunları basılır. Bunların dışında Muhsin Ertuğrul tarafından filme çekilen çeşitli senaryolar; gazete ve dergilerde yayımlanan fıkra ve denemeler yazar.
1933-38 yılları arasında bir yandan Portreler, Taranta Babu’ya Mektuplar, Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedrettin Destanı, Yolcu gibi kitaplarını yazıp yayımlarken; öte yandan kimisi eserlerindeki görüşlerden, kimisi de gizli örgüt üyeliği yüzünden açılan davalarla uğraşır. Bunların sonuncuları olan ve Ankara’da açılan “orduyu isyana teşvik”, İstanbul’da açılan “donanmayı isyana teşvik” davalarından toplam 28 yıl hapse mahkum olarak 1950 yılına kadar İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde yatar. Cezaevinde Kuvayi Milliye Destanı, Memleketimden İnsan Manzaraları, Saat 21-22 Şiirleri, Rubailer adlı şiir kitaplarını ve Ferhat ile Şirin, Sabahat adlı oyunlarını yazar. 1949 yılından itibaren yurt içinde ve yurt dışında “Nâzım’a Özgürlük” kampanyaları başlatılır. 1950 yılının bahar aylarında 8-23 Nisan ve 2-15 Mayıs tarihleri arasında açlık grevine gider. Bu açlık grevleri dışarıda yankı uyandırır, ona destek veren açlık grevleri ve affedilmesi için imza kampanyaları yapılır. 14 Mayıs seçimlerinde iktidara gelen Demokrat Parti’nin çıkardığı af yasasından yararlanarak serbest kalır.
Buna karşılık Varşova’da düzenlenen ve kendisine bir ödülün verileceği barış kongresine katılmak için başvurduğu pasaportun verilmemesi, daha önce çürüğe çıkarılmış olmasına karşın askere çağrılması üzerine tedirgin olan Nâzım Hikmet Haziran 1951’de son defa olarak ve gizlice Türkiye’yi terk eder. Deniz yoluyla Romanya’ya, oradan Moskova’ya gider. Bunun üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından çıkarılır. 1954’te Polonya vatandaşlığına geçer ve kendisine anne tarafından dedelerinin soyadı olan Borzenski soyadı verilir. Yurt dışında bulunduğu yıllarda birçok uluslararası toplantıya katılmıştır. Sovyetler Birliği’nde kaldığı yıllarda gerek Stalin yönetimi tarafından zaman zaman uyarılması, gerekse Stalincilerin tasfiye edildiği 1956 yılından sonraki yönetim tarafından İvan İvanoviç Var mıydı, Yok muydu? oyununun sansürlenmesi örneğinde görüldüğü gibi istediği özgürlük ortamını tam olarak bulamadığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte sosyalizm düşüncesinin propagandası amacını taşıyan pek çok etkinliğe katılmak üzere dünyanın birçok ülkesine gitmiş, çeşitli ödüller almış, ilgi görmüştür. 1963’te Moskova’da bir kalp krizi sonucu ölen Nâzım Hikmet, bu şehirdeki Novo Deviçiy Mezarlığı’na gömülmüştür. 5 Ocak 2009’da Bakanlar Kurulu kararıyla şaire, vatandaşlığı iade edilmiştir.
ESERLERİ
Şiirleri
Dağların Havası (Osmanlıca baskı, 1925), 835 Satır (1929), Jokond ile Sİ-YA-U (1929), Varan 3 (1930), 1 + 1 = 1 (1930), Sesini Kaybeden Şehir (1931), Benerci Kendini Niçin Öldürdü? (1932), Gece Gelen Telgraf (1932), Portreler (1935), Taranta Babu'ya Mektuplar (1935), Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı (1936), Şeyh Bedreddin Destanına Zeyl (1936), Kuvayi Milliye (1968), Saat 21-22 Şiirleri (1965), Dört Hapishaneden (1966), Rubailer (1966), Yatar Bursa Kalesinde (1929-1951), Memleketimden İnsan Manzaraları (1966-1967), Yeni Şiirler (1951-1959), Son Şiirleri (1959-1963)
Oyunları
Kafatası (1932), Bir Ölü Evi (1932), Unutulan Adam (1935), Fatma, Ali ve Diğerleri (1952), İvan İvanoviç Var mıydı, Yok muydu? (1954), Ferhad ile Şirin (1965), Sabahat (1965), İnek (1965), Yolcu (1965), Enayi (1965), İstasyon (1965), Ocak Başında (1966), Bu Bir Rüyadır (1966), İnsanlık Ölmedi Ya (1967), Allah Rahatlık Versin (1967), Evler Yıkılınca (1967), Yusuf ile Menofis (1967), Demokles'in Kılıcı (1974), Tartüf-59 (1990), Kadınların İsyanı (1990), Yalancı Tanık (1990), Kör Padişah (1990), Her Şeye Rağmen (1990)
Romanları
Kan Konuşmaz (1965), Yeşil Elmalar (yedi yazardan derleme) (1965), Yaşamak Hakkı (1966), Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim (1967), Öteki Defterler
Öyküleri
Orman Cücelerinin Sergüzeşti (1932), Sevdalı Bulut (1968)
Yönetmenliğini yaptığı filmler
Cici Berber (1933), Düğün Gecesi (1933), Bursa Senfonisi (1934), Güneşe Doğru (1937)
Senaryoları
Karım Beni Aldatırsa (1933), Naşit Dolandırıcı (1933), Cici Berber (1933), Söz Bir, Allah Bir (1933), Düğün Gecesi (1933), Milyon Avcıları (1934), Leblebici Horhor Ağa (1934), Aysel: Bataklı Damın Kızı (1934), Güneşe Doğru (1937), Tosun Paşa (1939), Şehvet Kurbanı (1940), Kahveci Güzel (1941), Kıskanç (1942), Kızılırmak Karakoyun (1946), Üçüncü Selim'in Gözdesi (1950), Balıkçı Güzeli (1953), Podivín (1956), Dvoe iz odnogo kvartala (1957), Legenda o lásce (1957), Von allen vergessen (1959), Vlyublyonnoe oblako (1959), Yashamaq gözäldir, qardashim! (1966), Lyubov moya, pechal moya (1978), Qariba adam (1979), Goluboy myach (1984), Yolcu (1993)
Fıkraları
İt Ürür Kervan Yürür (Orhan Selim adıyla gazetelerde yazdığı yazılar) (1965), Temel ile Fadime Fıkraları (1967)
İnceleme Yazıları
Alman Faşizmi ve Irkçılığı (1936), Sovyet Demokrasisi (1936), Milli Gurur (1936), Faşizm Sınıflar ve Emperyalizm (1975), Sanat, Edebiyat, Kültür, Dil (1991), Sanat ve Edebiyat Üstüne (1998)
Mektupları
Cezaevinden Memet Fuat'a Mektuplar (1967), Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar (1968), Bursa Cezaevinden Vâ'Nû'lara Mektuplar (1970), Piraye'ye Mektuplar 1 (1998), Piraye'ye Mektuplar 2 (1998), Çankırı'dan Piraye'ye Mektuplar (2010)
Çevirileri
La Fontaine'den Masallar (1949), Çeviri Hikâyeler (1987), Savaş ve Barış (1943-1949)
Seçkiler ve Derlemeler
Şu 1941 Yılında (1965), Nâzım ile Piraye (1975), Aydınlıkçı Yazar Aydınlıkçı Şair (1976), Masallar (1991), Hikâyeler (1991), Konuşmalar (1991), Nâzım Hikmet Şarkıları (2001), Bizim Radyoda Nâzım Hikmet (2002), Henüz Vakit Varken Gülüm (seçme şiirler, 2008)
Bu linkten de bilgi alabilirsiniz.